USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İNSAN HAKLARI GÜNÜ

11-12-2023

Vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinden tam anlamıyla yararlanabilmesi, ülkemizdeki insan hakları standardının yükseltilmesi için önemli bir hedeftir. Medeni dünyada uygulanan kriterler, Türkiye için değerli bir referans noktası sunmaktadır. Ancak, bu hedeflere ulaşabilmek için devlet ve millet olarak iki önemli noktada başarılı olmamız gerekmektedir.

Öncelikle insan hakları sorunlarımızın varlığını inkâr etmemek, ancak sorunların boyutlarını ve kökenlerini sağlıklı bir şekilde analiz etmek zorundayız. Bu analiz, devlet anlayışı ve toplumsal ilişkiler bağlamında gerçekleşmeli ve içerik ile boyut bakımından detaylı bir değerlendirme yapılmalıdır. İkinci olarak, ideolojik şartlanmalardan arınarak objektif bir perspektifle sorunlarımıza yaklaşmalıyız.

Çağdaş insan hakları değerlerini benimsemek ve toplum genelinde bu değerleri doğru anlamak, önemli bir sorumluluktur. Bu noktada, kamu görevlilerinden sivil topluma, tüm kesimlerin bu değerleri özümsenmiş bir şekilde benimsemeleri için bilinçlendirme çalışmaları ve eğitim programları düzenlenmelidir.

İnsan hakları sorunlarının genellikle ideolojik şartlanmalarla açıklanması, geniş kitlelere ulaşan faaliyetlerin sınırlanmasına ve işbirliği olanaklarının daraltılmasına neden olmaktadır. Salt devlet çabasıyla ve tepeden inme yöntemlerle hedefe ulaşma girişimleri, doğasına aykırıdır. Bu nedenle, kamu ile sivil toplum arasında güçlü bir sinerji oluşturularak ortak çözüm yolları bulunmalıdır.

Ülkemizde insan hakları, henüz tam anlamıyla anlaşılamamış ve özümsenememiştir. Bu nedenle, yeni dönemin kurumlarının aşırı merkezci ve bürokratik yapılardan uzak, esnek ve uzmanlaşmış birimler olması gerekmektedir. Geniş ölçekli ve detaylı planlarla toplumu yönlendirmek yerine, hızlı karar alabilen, değişime açık kurumlar olmalıdır.

Kamu görevlileri, vatandaşlarla karşı karşıya geldikleri her durumda hoşgörülü ve nazik olmalıdır. İnsan haklarına saygı, kamusal yetki kullananların davranışlarıyla doğrudan ilişkilidir. Bu noktada, vatandaşların heyecanlarına karşı soğukkanlılık ve anlayış, sorunların çözümüne katkı sağlar.

Dün Dünya İnsan Hakları Günü idi. Uzun yıllar valilik bünyesinde oluşturulan kurulun bir üyesi olarak görev aldım. Yukarıdaki açıklamalarımın neredeyse tamamı devletin bastırdığı kitapçıkta yazılı maddelerden seçilmiştir. Devletimiz; ideal devleti ve bireyi anlattığı çoğu yerde “kutsal devlet” anlayışını eleştirmektedir. Devlet bile bu anlayıştan rahatsız, vatandaşına hizmet etmeyi görev bilen bir anlayışın yerleşmesini istiyor. Eski ceberut anlayışı devam ettirmek isteyen çok miktarda kamu çalışanı mevcut. Yirmi yılı geçkin bir sürede bu konuda bir arpa boyu yol alamadığımızı görüyor ve üzülüyorum.  

Dünya İnsan Hakları Günü, ülkemizin insan hakları konusundaki mevcut durumunu değerlendirmek ve daha adil, özgür ve eşit bir toplum için çözüm yolları aramak adına önemli bir fırsattır. İnsan haklarına olan bağlılığın pekiştirilmesi, sağlıklı analizler ve toplumun geneline yayılmış bilinç, Türkiye'nin insan hakları standartlarını yükseltme yolundaki adımlarını güçlendirecektir.  

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?