Ahmet Hasdemir
BİR BAŞARI HİKAYESİ
Geçen hafta içi güzel bir gün yaşadım. Aslında niyetim sadece kendime ortopedik bir ayakkabı almaktı. Ancak günün sonunda, Sivas’tan doğup ülke çapında ses getiren bir başarı hikayesiyle tanışacağımı nereden bilebilirdim…
Çarşıda aradığım model ayakkabının, çevreyolu üzerindeki bir işletmede bulunduğunu söylediler. Orada yönetici olarak çalışan bir arkadaşım aklıma geldi, onu aradım. “Buyur gel,” dedi, “ayakkabı bahane, hem görüşmüş oluruz. Beğendiğin bir şey olursa da alırsın.” Bir arkadaşla birlikte atladık, Sivas Erzincan yolu üzerindeki alışveriş merkezine doğru yola çıktık. Altı bin metrekarelik alana kurulu, dünyanın en ünlü giyim, kuşam ve aksesuar markalarının satıldığı koca bir mağazadaydık. Arkadaşımız bizi sıcak bir şekilde karşıladı, birer kahve ikram etti, ardından mağazayı gezmeye başladık.
Oldukça geniş, ferah ve modern bir ortam... Aradığınız her şey elinizin altında. Fakat ben mekândan çok bu güzel işin arkasındaki ismi merak ettim. “Patronla tanışmak isterim” dedim. Arkadaşım hemen aradı ve kısa süre sonra genç, enerjik, güler yüzlü bir beyefendi yanımıza geldi. Tanıştık. Adı Kaan Çabuk. Daha otuz beş yaşında, ama büyük bir vizyona sahip. Sohbet ilerledikçe ortak tanıdıklarımızın çok olduğunu fark ettik. Bu arada hemşeri olduğumuzu da öğrendik; o da Ulaşlı. Bu da tanışmamızı daha da anlamlı kıldı.
Kaan Bey, hem mağazasından hem de iş modelinden bahsetti. Sivas’taki satışların toplam içindeki payının oldukça az olduğunu, esas faaliyetlerini e-ticaret üzerinden yürüttüklerini söyledi. Sadece Türkiye’nin dört bir yanına değil, yurt dışına da ciddi miktarda satış yaptıklarını anlattı. En dikkat çekici olan ise, dünyaca ünlü markalarla doğrudan çalışmalarıydı. Bu markaların kendileriyle iş birliği yapmayı tercih ettiğini, ürünleri doğrudan yurt dışından ithal ettiklerini ifade etti. Kısacası, genç yaşına rağmen büyük bir profesyonelliğe ulaşmış, kendi markasını global ticaretin bir parçası haline getirmişti.
Bir Sivaslı olarak, hemşerim Kaan Çabuk’un bu başarısıyla gurur duydum. Onun hikâyesi, özellikle geleceğe dair umutsuzluğa kapılan gençler için güzel bir örnek. Emekle, vizyonla, azimle ve doğru planlamayla neler başarılabileceğini kanıtlıyor.
Bugün bir ayakkabı almak için çıktığım yolda, aslında “başarının ayak izlerini” gördüm diyebilirim. Ve o izlerin sahibini, adını gururla yazıyorum: Genç girişimci Kaan Çabuk, Markaplus’un kurucusu. Yürekten başarılar diliyorum. Allah yolunu, bahtını açık eylesin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.