
Ahmet Hasdemir
GÜMÜŞÜN GÖLGESİNDE
Dün gece Riga’da oynanan EuroBasket finalinde Türkiye, Almanya’ya karşı yürek hoplatan bir mücadele verdi. Milli takımımız, namağlup bir turnuva serüveniyle Sırbistan ve Yunanistan gibi devleri dize getirerek finale gelmişti. Maça da fırtına gibi başladık: Alperen Şengün’ün pota altındaki sertliği, Cedi Osman’ın liderliği ve Ergin Ataman’ın keskin taktikleriyle ilk yarıda üstünlüğü ele aldık. Ancak, ne yazık ki son çeyrekte hikâye değişti. Almanya, oyuncularının oyun kuruculuğu ve soğukkanlılığıyla geri döndü; 88-83’le altın madalyayı kaptı. İyi başladık ama sonunu getiremedik, hedefimiz altın idi nasibimiz gümüş oldu.
Bu maç, sadece bir spor müsabakasından ibaret değil; adeta ulusal bir karakterin aynası gibiydi. Bizler çoğu zaman büyük emeklerle, coşkuyla yeni işlere başlarız. Projeler, girişimler, hayaller… İlk adımlar hep umut vaat eder. Ancak sıkça karşılaştığımız tablo şu:
Planlama eksikliği, dış etkenler veya son düzlükteki konsantrasyon kaybı bizi hedefin bir adım gerisinde bırakır. Almanya’nın disiplinli oyunu ve maç sonu sakinliği, bizim eksiklerimizle tezat, yapacaklarımıza da örnek oluşturdu. Alman yorumcu Moritz Wagner’in maç öncesi “Türkiye’nin özgüveni yüksek ama tehlikeli” yorumu, sanki bu sonucun habercisiydi.
Bu tablo, aslında yalnızca basketbol sahasına özgü değil. Ekonomiden eğitime, spordan sanata defalarca aynı döngüyü tekrarlayarak yaşıyoruz. Büyük bir hevesle başla, engellere takıl, ders çıkarmadan yeni bir umuda yelken aç. Gümüş de güzel, ama altın niye hep kaçıyor? Gerçekten, final maçındaki gibi, anı kurtarmaya odaklanıp uzun vadeli planları ihmal ediyoruz. Rakibimizin soğukkanlılığı bize sadece sahada değil, hayatta da sabrın ve hesaplı davranışların önemini bir kez daha hatırlatmış oldu.
Yine de bu eleştiriler, 12 Dev Adam’ın emeğini gölgelememeli. 24 yıl sonra gelen final, az buz bir başarı değil. Alperen’in 22 sayı ve 10 ribaund ortalaması, Cedi’nin saha içi liderliği, Furkan Korkmaz’ın kritik anlardaki üçlükleri, diğerlerinin olağanüstü çabaları… Hepsi, bu takımın geleceğe dair umut olduğunu kanıtladı.
Gümüş madalya, bir son değil, bir sıçrama tahtası. Eleştirilerimiz, daha iyisini yapmak için bir rehber. Tebrikler 12 Dev Adam! Siz, bu ülkenin basketbol tutkusunu yeniden alevlendirdiniz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.