Zor verir bu topraklar bire beşi,
Başın ellerinde düşünürsün,
Ocakta poyrazı dondurur
Ağustosta yakar güneşi,
Bir sofra ki; nüfus bulur on beşi;
Doyan kim
Koşuma sen de girersin öküzün tekse,
Kız doğarsa ağıt kurulur,
Nüfusa kayıt olmaya hak kazanır belki, erkekse.
'Bu böyle olmamalı' dersin...
Duyan kim ...
Gerçeklerle yüzleşmek zor,
Herkes bu yüzden sokar başını kuma,
Hepsi perişan, hepsi nikahsız,
Bir evde üç dört kuma,
'Dünyanın bir yerlerinde insan hakları varmış'
Uyan kim ...
Hayata sarılır insanlar yine de dört elle,
Daha çocuk yaşta başlar toprakla savaş,
Kazmayla, kürekle, belle,
Töre güneşlere leke çalar,
Genç kız ümitleri karanlığa gömülür
Berdelle,
'İstemem deme hakkı mı ' hak insanların,
Adam yerine
Koyan kim ...
Dillerinde tek heceli ağıtlar,
Ya 'Ahhh' ya, 'Offf' yahut 'Oyyy'
İsimleri nüfus kütüklerine yakışmaz
Seçim sandıklarında onların ki sanki 'vebalı oy',
Bu kırda, bu bayırda
Bayan kim ...
'Hak aramak mı ', 'Arzuhal mi ' dediniz,
Bilirler mi a'yı, b'yi, c'yi,
Getirebilirler mi yan yana,
Doğru dürüst üç-beş heceyi,
Onlar var olan yoklardır,
Beş yıldan beş yıla bile
Sayan kim
Onlar belki rüyalarında mutlu,
Bu yüzden ayılmayanlardır,
Hep sayan, hep sayan,
Ama hiç 'Sayılmayanlar'dır....
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.