Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

SEÇİM ÖNCESİ YAPILAN VAATLERE DİKKAT

Yaklaşan seçim ortamında, ümit ediyoruz ki; siyasi aktörler, yerine getirilemeyecek şeyleri, seçmenlere söz vermezler. Ülke açısından önemli buluyorum. Neden derseniz, yapılamayan sözler, halkın nazarında siyaset kavramının yıpranmasına, hatta nefret edilen bir kurum olmasına, dönüşmektedir. Bu kabul edilebilir, bir gerçek değildir. Sonuçta, Ülkeyi yönetmeye talip olan insanların, daha dikkatli davranması, halka gerçekleştirilebilecek projeleri sunması gerekir. Olumsuz bir durumda; sadece kendileri değil, temsil ettikleri siyaset kurumu darbe almaktadır. Halkımız açısından; siyasetçiler, seçilen insanlar olduğu için; onlara ulaşmak daha kolaydır. Bu kolaylık, beraberinde her zaman halk ile, yüz yüze gelme anlamını taşır. Kolay ulaşılabilen makamlar da; yıpranmaya daha müsaittir. Sürekli göz önünde olan, halkın her hareketlerini izlediği bu kadroların, çok dikkatli davranmaları şarttır. Ülkenin geleceği açısından, önemli buluyorum.
Bu Ülke insanın boş vaatlerden neler çektiğini yakın zamanda çok acı bir şekilde yaşadık. Kimileri mallarından, kimileri canlarından oldu. Ülke milyarlarla ifade edilen döviz kaybına uğradı. Onun sonucu olarak; fakir halk, ezildikçe ezildi. O boş vaatlerin ve Ülkeyi kötü yönetmenin bedelini, dar gelirli aileler çektiler. İki anahtar sözü ile yola çıkanlar hala hayatlarını lüks içerisinde geçirirken, o günden bugüne sıkıntıları hep geniş alt gelir gurupları çekti. Çekmeye de devam ediyor. Bırakın iki anahtarı adamlar, Ülke kaynaklarının var olanlarını bile koruyamadılar. Maaşları zor ödediler. O vaatlere aldanan halkımıza oldu. Siyasetçinin adını düşürdüler. En güvenilmeyen insanlar gurubuna dahil ettiler. Şimdi yine yapılamayacak şeyleri söyleyip, yapacağını iddia edenlerin peşine takılıp, o günleri tekrar yaşayacak mısınız Yoksa elinizin tersi ile geri mi iteceksiniz. Zaman gösterecek. Çünkü, Bir zamanlar birileri düşün peşime, diyordu. Bizim halkımızda üzüntü ile söyleyelim. Söylenenlere inandı ve aldandı. Külfetini de kendisi çekiyor.
Sıkıntı çekmeye alıştık deyip; yine olmayacak şeylere kanacak mısınız Bakın Ülkemizde olan ekonomik krizlerde; yirmi, otuz bin dolar veya markla, ifade edilerek alınan arabalar, kriz sonrası dörtte bir fiyatına bile; satılamadı. Evler, mülkler ettiği değerden yarısına müşteri bulamadı. İnsanlar bu kadar sıkıntı çekerken; Koca, koca şirketler battı. Bu şirketler battıktan sonra; halkın dayanabilmesi mümkün mü Baktığınız zaman, 2001 krizi birdenbire olmadı. Uzun yıllara dayalı yapılan yanlış politikalar, yürütülemeyen bir ekonomi, yerine getirilmeyecek sözleri verip, bol keseden atan politikacıların, o sözlerini yerine getirme isteği ve bu uğurda yapılan çalışmalar. Koca D evletin Maliyesini eritti. Olmayan bir şeyi veremezsiniz. Açık, Birikti, birikti ve o sene patladı. Üzülerek ifade edelim yanlış ekonomik politikaların sonucu budur. El kesesinden yiyen, bir gün aç kalır.
Şimdi, Ogünlerin sıkıntılarını çeken bizler; önümüze konan tüm projeleri detayları ile; inceleyip ona göre karar vermeliyiz. Bizim beklentimiz budur. Kaynağı belirtilmeyen, parası hazır olmayan projelerin, hayal ürünü olacağını bir kez daha hatırlatalım. Her, göreve seçimle gelecek olan siyasiler, lütfen yapacağı şeyleri vaat etsinler. İnsanımızın aldatılmaya ve boş vaatler peşinde koşmaya tahammülü yoktur.
Yapılamayacak vaatlerde bulunabilirsiniz. Ancak, yapılması zor olan ve bugün yapamayacağınız, vaatler; seçildiğiniz zaman; sizlerin başını ağrıtacaktır. Halkın karşısında, gülünç duruma düşebilirsiniz. Böyle olunca; inandırıcı olmaktan uzaklaşırsınız. Herkesin anlayabileceği, kafasına ve kesesine uygun projeleri siyasetçilerden beklemek en doğal hakkımızdır. Görüldüğü gibi, Ülkenin kötü yönetilmesinin en ağır bedellerini bizler ödüyoruz. Bakınsana; o günlerde bu Ülkeyi bu duruma getiren insanlar villalarında lüks yaşantılarına devam ediyorlar. Yerel anlamda ise; görevlerine bir daha seçilemeyen başkanlar; bazen bu boş vaatler yüzünden, yönettikleri belediyelere yüklü miktarda borç bırakarak, geri kalan hayatlarını devam ettiriyorlar. Eğer, bütün bu olup, bitenler onları geri kalan hayatlarında; rahatsız etmiyorsa; o da onların sorumluluğudur. Unutmayalım, sonuçta bilerek, bilmeyerek siyaset müessesesi yıpratılıyor. Güvenilmeyen, bir makam olarak halkın belleğine yerleşiyor. Halkımız da, bu durumdan hoşnut olmuyor.
Asıl olan; seçmene olmaktadır. Ondan sonra, ahlarla, vahlarla ömrümüzü geçirerek, kendimizi suçlamaktayız.
Daha dikkatli, daha irdeleyici olarak; önümüze konan vaatlere bakmak zorundayız. Ne kendimizin geleceğinin, ne nesillerimizin geleceğinin boş hayallerle geçirilmek istenmesine izin vermemeliyiz. Bu az da olsa bizim elimizde. Aman dikkat, biraz dikkat, kendi irademizle, tercihimizle çok şeyi değiştirebiliriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi