
Şeyma Kayaş
ŞEKERLE DEĞİL, SEVGİYLE BÜYÜSÜNLER
“Sadece bir tane yedi...”
“O mutlu olsun diye verdim.”
“Zaten okulda arkadaşları da yiyor.”
Bu cümleleri hangi anne baba kurmadı ki? Çocuklara şeker vermek, sadece bir tatlı kararı değildir. Bu konu; sevgi, suçluluk, denge ve kontrol arasında sıkışmış bir ebeveyn ikilemini de içinde barındırır.
Ben Diyetisyen Şeyma Kayaş olarak, ebeveynlerin en sık sorduğu sorulardan birinin şu olduğunu biliyorum: “Çocuğuma hiç mi tatlı vermemeliyim?” Ama bu sorunun yanıtı “evet” ya da “hayır” kadar net değildir. Asıl mesele ne zaman, ne sıklıkla ve ne şekilde verdiğimizde gizlidir.
Minik Bedenler Şekere Büyük Tepki Verebilir
Şeker, çocuk bedeninde yalnızca tatlı bir lezzet bırakmaz.
Kan şekerinde ani dalgalanmalara yol açarak; huysuzluk, dikkat dağınıklığı ve huzursuzluk gibi etkiler yaratabilir. Ayrıca bağışıklık sistemini zayıflatabilir, bağırsak sağlığını bozabilir.
Ve en önemlisi, erken yaşta gelişen tatlıya düşkünlük, ileride daha kontrolsüz tüketim alışkanlıklarının temeli olabilir.
Şekersiz Etiketi Masum mu?
Paketli ürünlerde sıkça karşılaştığımız “şekersiz” ifadesi, çoğu zaman yanıltıcı olabilir.
Ürün ambalajının ön yüzünde “şeker ilavesiz” yazması, onun tamamen şekersiz ve sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Çünkü içerik kısmında aslında şeker etkisi yaratan birçok madde yer alabilir. Bu maddeler farklı isimlerle yazılır ve çoğu zaman fark edilmez.
İşte dikkat etmeniz gereken bazı gizli şeker kaynakları:
- Glikoz şurubu: Kan şekerini hızla yükselten, ucuz bir tatlandırıcıdır. Genellikle bisküvi, kek, gofret gibi ürünlerde kullanılır.
- Fruktoz (mısırdan elde edilen): Meyve şekeri gibi görünse de yüksek miktarda alındığında karaciğeri yorar ve yağlanmaya neden olabilir.
- Agave şurubu: Doğal algısı yaratır ama fruktoz oranı çok yüksektir. Diyabet riski olan çocuklarda önerilmez.
- Hurma suyu/özü: Bitkisel olduğu için masum sanılır ama konsantre şeker içerir.
- Maltitol, sorbitol, mannitol: Şeker alkolleri grubundadır. Kalorisi şekerden az olabilir ama aşırı tüketildiğinde çocuklarda gaz, şişkinlik ve ishal yapabilir.
- Bal, pekmez: Doğal olsa da şeker yükü açısından çocuklar için sınırlı tüketilmelidir.
Bu maddeler “şekersiz” ambalajlı birçok üründe farklı isimlerle karşımıza çıkar.
Bu nedenle, bir ürünün “şekersiz” olması, onun çocuk için sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Etiket okumayı bilmek ve içindekiler listesini kontrol etmek çok önemlidir.
Tatlıyı Tamamen Yasaklamak da Çözüm Değil
Birçok ebeveyn iyi niyetle şekerli her şeyi evden uzaklaştırıyor.
Fakat bu katı yasaklar, çocuğun gözünde şekeri daha da cazip hale getirebilir.
Yasaklanan şeyler genellikle gizlice tüketilmeye başlar. Bu da hem suçluluk hissiyle tanışmalarına hem de tatlıya duygusal bağ kurmalarına neden olabilir.
Çocuklarımızı Şekerden Uzak Tutmak İçin Neler Yapabiliriz?
Çocukları şekersiz büyütmek, onlara tatlıdan mahrum bir hayat sunmak değil; şekere bağımlı olmayan, dengeli ve bilinçli bir ilişki kurmalarına yardımcı olmaktır.
İşte bunun için uygulanabilir bazı öneriler:
1. Tatlıyı hayatın merkezi haline getirmeyin.
Tatlıyı her ödülün, her kutlamanın başrolüne koymak; çocukta “tatlı = mutluluk” algısı oluşturur. Bu da duygusal yeme davranışına zemin hazırlar. Tatlı yerine birlikte geçirilen zaman, küçük sürprizler ya da övgü cümleleri sunun.
2. Evde sağlıklı alternatifler üretin.
Hurma, muz, kakao, yulaf, ceviz gibi malzemelerle yapılan ev yapımı toplar, kekler, pudingler; paketli ürünlerin yerini alabilir. Üstelik bunları çocuğunuzla birlikte hazırlamak hem keyifli bir etkinlik hem de farkındalık olur.
3. Meyve sularına değil, meyvenin kendisine yönelin.
Taze sıkılmış bile olsa meyve suyu, liften yoksun ve şeker yükü yüksek bir içecektir. Bunun yerine meyvenin bütün halini tüketmesini teşvik edin.
4. “Şekersiz” etiketine hemen inanmayın.
Ambalajı değil içindekiler kısmını okuyun. Yukarıda saydığımız glikoz şurubu, agave, maltitol gibi gizli şekerlere karşı dikkatli olun.
5. Çocuklara nedenini anlatın.
Sadece “yasak” demek yerine, basit bir dille “bu seni çok acıktırır”, “bu yorgun hissettirebilir” gibi etkilerini açıklayın. Böylece çocuk neden dikkat etmesi gerektiğini öğrenir.
6. Açken alışverişe çıkmayın, marketleri stratejik gezin.
Aç çocuk markette her şeyi isteme eğiliminde olur. Alışveriş listesi yapın, abur cubur reyonlarından mümkün olduğunca uzak durun.
7. Tatlı anılar şekerle değil, sevgiyle kurulsun.
Unutmayın: Çocuğunuz yıllar sonra yediği çikolatanın markasını değil; sizinle birlikte kurabiye yaptığı günü hatırlayacak.
Tatlı, bir çocuğun hayatında olabilir ama nasıl, ne zaman ve ne sıklıkla olduğu önemlidir.
Çocuğunuza şeker vermek yerine, onunla tatlı anılar biriktirin.
Unutmayın: çocuklar lezzeti hatırlar, ama sevgiyle kurulan sofraları hiç unutmaz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.