
Talha Gurbetçi
Süt Tozu Çocukları
Çocukluğumuzun korku filmlerindeki sahneleri gibi hatırladığımız, anlamsız dayatmadır... Süt tozu...
Sadece o değil, onun getirdiği ABD kültür ve yaşantısı...
Geçen bir sokak röportajında orta yaşlı bir bayan kadınların gece kıyafeti ile sokakta gezmesinden rahatsız olmuş. diyor ki;'' Ne ara Türk erkekleri gece kıyafeti ile yanında gezdirdiği kadınlarını kıskanmaz oldu '' Benim aklıma ilk süt tozu geldi... Beynimize ince, ince işlene Batı Kültürü geldi. Moda, tüketim, israf, geldi. Geldi de geldi... Öyle ya ne içerdiğini bilmiyorduk... Kötü bir hatıra...
Yaşı bizim gibi ilerlemiş olanlar, süt tozundan nasibini almış olanlardır.
Ders aralarında öğretmenler kontrolünde; süt tozundan yapılmış su içirilirdi. ABD yardımı...
Okullarda, Zorla içirilen, Süt tozu; kimilerinin bünyesi tarafından kabul edilmediği için, kimi zaman girdiği yerden, zorlanarak geri çıkardı. Okul lavaboları, zorlanarak boşalan süt tozu artığının, pis kokuları ile dolardı. O zaman bile ABD yardımını içime sindirememiştim. Bu tür girişimlerin arkasından mutlaka pis kokular çıkıyordu.
İşte, taa, o zamandan ABD yardımı olan bu uygulamayı, Bazı insanımızın bedeli kabul etmiyordu.
Bazılarına ise; düğün, bayram gibiydi…
Bugünde öyle, ABD yardımı, bazılarına düğün, bayram…
Aradaki fark; mide meselesi…
Aynı anlayışı, temsil eden zihniyetteki, gelişmiş ülkeler; bugün bazı devletler tarafından ablukaya alınmış ve hiçbir yardım gitmeyen, mazlum insanların bulunduğu abluka altındaki yerlere; kör ve sağır… İlaç bile, göndermiyorlar. İnsanlar açlıktan ölüme terk ediliyor.
Süt tozu onlar için; gerekli değil mi
Açlıktan bir insanın ölmüş olduğu, Dünya; ne kadar medenidir Hala köleliğin aleni olarak, dolaylı olarak yapıldığı; bir dünyadan bahsediyoruz. Sömürü kazancı birincil maddi kaynakları olan, gelişmiş ülkeler; sofralarından artan çöp durumundaki yemek artıklarının bile; sömürdükleri ülkelere gitmelerinden rahatsızlar…
Onlar için, bedeninden, aklından, fikrinden yararlanamadığı bir kölenin, ölmesi; daha geçerli olan bir durumdur. O nedenle; milyonların ölmesinin onlar için, bir anlamı yoktur.
Hala, geri kalmış ülkelerin insanlarını, kobay olarak kullanan, bu gelişmiş ülkelere; hayranlıkla bakanların hallerine acırım. Şehirlerindeki bir kaldırım taşı için, bile; kaç tane insan bedeninin yok edildiğinin hesabının yapılması, gerektiğine inanıyorum.
Sağlık alanındaki kobay kullanımında; ne kadar insanın bedeni kullanılmıştır Belli değil…
Afrika gibi geri kalmış ülkelere, bu kullanımın alt yapısı gibidir...
Avusturalya’ya yerleşmek için, yaptıkları katliamı sergileyen kanıtlar; kendi anı defterlerindeki fotoğraflardır. Öldürülen insanların başlarının önünde çekilmiş fotoğraflar… Kuzey Afrika' da yapılan soy kırımlar, hala hafızlarda canlılığını korumaktadır.
Dünyanın en zengin yer altı ve üstü kaynaklarının olduğu Afrika'yı sömür. Sonra da gelişmemiş ülke olarak adlandır...
Batı budur. Hiç değişmeyecektir. Onlardan medet uman insanlar, ise; aklını yitirmiş zavallılardır. Ülkemizdeki kimi siyasetçilerin kulakları çınlasın.
O yıllarda ABD yardımı olarak, bizlere sunulan süt tozu içirilmesi, garip bir uygulamadır.
Gerçi sonradan içirilen bu süt tozlarının neticeleri; fitil, fitil burnumuzdan getirilmiştir. İhtilaller, enflasyonlar, devalüasyonlar, bizleri Musul ve Kerkük petrollerinin, kontrol edilmesinden uzaklaştırmalar…
Bağımsızlığımıza gölge düşürme çabaları…
En önemlisi, beyin göçü ile; elimizden, alınan akıllar…
Evet, süt tozu neleri getirdi, neleri götürdü… Neleri götürmeye devam ediyor…
Bugün açlıktan ölen insanların olduğu abluka altındaki yerlere; süt tozu bile, göndermediklerine göre, oralardan beklentileri kalmamıştır…
Ülkemiz insanı, umarım bu tür davranışlarla, artık karşılaşmaz…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.