Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

TEZAT

Roberto Carlos, yaklaşık 10 gün önce basına rutin şekilde yapılan açıklamalardan birini yaptı. Biz de TRT' de bu açıklamaların haberini yaptık, TRTSPOR' un sosyal medya uygulamalarında bunlara yer verdik. Carlos, önlerindeki Çaykur Rizespor, Bursaspor ve Eskişehirspor maçlarını kastederek: ' Bu 3 maçtan 9 puan çıkarmamız gerekiyor ve bunun için de çalışacağız' şeklinde konuştu. Devamında ise geçen seneden bu yana bütün maçlarda Sivasspor' un sahaya 'büyük takım' olarak çıktığını ve sadece büyük takım deneyiminin eksik kaldığını söyledi. Bu sözler bir Sivaslı olarak benim gururumu okşadı ve kendi ellerimle sosyal medyada bu konuşmalara yer verdim. Ayrıca takımın geçen sezondan beri oynadığı futbolu hep övdüm. Fakat bu yazımda ilk kez Roberto Carlos' u eleştireceğim.
Bu konuşmaların ardından bu 3 maçın ilki olan Çaykur Rizespor maçında takım galip gelemese de Carlos' un bahsettiği 'büyük takım' gibi oynamaya çalıştı. Belki çok fazla pozisyona giremedi, çok üretkenlik gösteremedi ama oyuna baştan sona hükmetmeye çalıştı. Peki Sivasspor bu hafta Bursaspor maçında yani ikinci maçta ne yaptı Nasıl bir oyun anlayışı benimsedi
Geçen sezonki motivasyonunu kaybetmiş, dağınık bir hal almış, önemli eksikleri olan, geçen hafta alınan beklenmedik mağlubiyetten dolayı biraz da hevesi kırılmış bir Sivasspor… Karşısında Balıkesir deplasmanında aldığı 5-0' lık galibiyetin moralini depolamış, kadro zenginliği bir Anadolu takımı için üst seviyede, takım içinde olmasa da ilk 11 anlamında taşları yerine oturmaya başlamış bir Bursaspor…
Skor belki abartılı oldu fakat Sivasspor' un Bursaspor karşısında zorlanacağını bir çoğumuz tahmin edebiliyorduk. Benim tahmin edemediğim konu, Sivasspor' un hocasının bahsettiği o büyük takım gibi oynama konusundan ne kadar uzaklaştığı oldu. Bursa deplasmanında oynarken, evindeki Çaykur Rize maçındaki gibi yüzde 75 topla oynasın veya oyunun her alanının hakimi olsun demiyorum. Zaten takımın zayıf ofansif yönüne katkıda bulunan iki bek oyuncusu da eksikken çok fazla bir şey beklemiyordum. Fakat takımın ard arda iki maçta bu kadar tezat oynamasını hiç beklemiyordum. İki maç arasında bu kadar anlayış farkı izah edilir bir şey değil. Dün sahada 'büyük takım' yerine oyunun kontrolünü tamamen rakibe bırakan, topla oynamak yerine rakibin oynamasını izleyen bir takım vardı. Hatta Volkan Şen' e müdahale etmek yerine onun 'fake' lerini, çalımlarını izleyen bir takım vardı. Yine ilk yarıda Ozan Tufan' ın tüm defansı geçerek tehlike oluşturması… Mahalle maçında yapılmayacak bu hatalar umarım tekrarlanmaz. Ayrıca ceza sahası etrafında tehlike oluşturabilecek yerlerde yapılan şu faullere de son verilmeli. Bu maçta da Mehdi' nin faulünün faturasını ilk golle ödedik. Burhan' ın gördüğü gereksiz kartla ilgili yorum bile yapmayacağım. Takımı özellikle böyle günlerde gereksiz kartlarla yalnız bırakanlar bu takıma gönülden bağlı insanların hakkını yediklerini bilmeliler!
Maç hakkında fazla değerlendirmede bulunmanın gereksiz olduğunu düşünüyorum. Takım hücumu hiçbir şekilde düşünmediğinden genel oyun anlayışını eleştirmek yeterli bence… Hakem hakkında söyleyecek birkaç sözüm var. Oyunu sürekli durdurdu, Bursasporlu futbolcu ve taraftarların etkisinde çok fazla kaldı. Serdar Aziz' in kaşı açıldıktan sonra ettiği tüm küfürleri duymamazlıktan geldi. Böylesine az taraftar önünde oynanan, atmosferi sıradan bir maçı bile kaldıramayan hakem hangi maçı yönetecek merak ediyorum.
Umarım sevgili hocamız Roberto Carlos' un bahsettiği maçların üçüncüsü olan Eskişehirspor karşısında 'büyük takım' gibi oynayarak güzel bir galibiyet alırız ve biraz olsun üst sıralara çıkarız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi