Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

TÜRK MÜ, TÜRKİYELİ Mİ

Tarihte milletleşmesini binlerce yıl önce tamamlamış milletlerin en başında Türk Milleti gelmektedir. Dünya tarihinin en eski milletlerinden birisidir Türk Milleti. ''Türk diye bir millet yoktur'' diyenlerin kafasına metrelerce yükseklikteki Orhun Anıtları çarpacaktır. Dünya'nın en ünlü tarihçilerinin ortak görüşü; ''TARİH TÜRKLERDE BAŞLAR. TARİHTEN TÜRKLERİ ÇEKİN, TARİH DİYE BİR ŞEY KALMAZ.'' 1300 yıl önce yazılan Orhun Abidelerinde yüz yerde ''Türk Milleti'' ifadesi vardır. Orhun Yazıtları sıradan, basit metinler değildir. Sosyologların ifadesi ile Bilge Kağan'ın; ''Ey Türk Milleti'' diye başlayan ifadelerinde sosyolojik millet inşası vardır. Bilge Kağan; ''Ey Türk Milleti! Titre ve kendine (özüne) dön. Ey Türk Milleti! Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe bil ki senin ilini ve töreni kim bozabilir '' sözleri Türk Milletinin gurur abideleridir.

Tarihte milletleşmesini tamamlayamamış, atasız devşirme, sınır topluluklar vardır. Tacikler, Ulahlar, Kürtler, gibi. Bazıları gücenecek de olsa bilimsel tarihi gerçekler budur. Aksini iddia edenlerden iddialarını ispat etmeleri istenir. Medleri ataları olarak sunan Kürtlere, tarihçiler; ''Medler MÖ 500' lerde tarihten silindiler, tarih bu kadar uzun bir arayı kabul etmez, siz 2500 yıldır neredeydiniz '' diye sormaktadırlar. Ama cevap alamamaktadırlar. İskitlerden (Saka) bu yana bu topraklarda Türk Milleti hep olmuştur. Aslında Türkler Anadolu'da Malazgirt Savaşından önce de vardı. 1071' de tekrar geldik. Tarihi belgelere göre Kürtlerin, Anadolu'ya Selçuklulardan sonra geldiklerini ispatlarıyla belirtmektedir. Bölgemizin eski ülkeleri olan Doğu Roma, İran, Arap kaynaklarındaki belgelerde de durum böyledir. Ardahan'dan-Muğla'ya, Hakkari'den-Edirne'ye kadar Anadolu'da görülen mezar taşları, koç başlı kilim desenleri, süslemeler, tamgalar, balballar; Kazakistan'dan-Azerbaycan'a, Kırgızistan'dan-Türkmenistan'a hatta Japonya'dan, Çin Seddinden, Balkanlara kadar Türk Milletinin yaşadığı her yerde aynısı görülmektedir. Orhun Anıtları avlusunda aynı heykeller halen durmaktadır. Bunlar Türk Milletine ait tapulardır, bizden başka milletlerde bunlara rastlayamazsınız. Hemen yanı başımızdaki Araplarda, Farslılarda böyle bir kültür mevcut değildir. Hakkari Gürlevik Yaylasında bulunan koç başlı mezar taşları ve tamgalar Kırgızistan ve Türkmenistan, Türkistan'daki tamgaların birebir aynısıdır. Hakkari, Diyarbakır, Urfa bin yıllık Türk şehirleridir. Biz Anadolu'ya buralardan girip yurt edindik. Nasıl ki biyolojik DNA'lar varsa sosyal hayatın DNA' ları da Sibirya'dan-Balkanlara kadar çok farklı bölgelerde, çok farklı tarihlerde insanların aynı üslubu, aynı damgaları kullanmaları Türk milletinin tapularıdır, mührüdür. Atatürk; '' Bu memleket tarihte Türk'tü, şimdi Türk'tür ve ebediyyen Türk kalacaktır'' derken bunları anlatıyordu.

Kazakistan'ın nüfusunun % 40'ını Ruslar oluşturmaktadır. Yaptığı çalışmalarla Türk nüfusunu iki milyon artıran Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev ülkesinin adındaki ''istan'' ekinin kaldırılarak Kazakeli Türk Cumhuriyeti olması teklifini vermiştir. Ne yazık ki ülkemizde, Türk nüfusunun çok büyük hakimiyetine rağmen küçük bir kesimin istekleriyle hükümet ülkemizin her yanından Türk ibarelerini, TC tabelalarını kaldırmaya çalışmaktadır.

Biz beraber yaşadığımız topluluklar içinde, Kürtler kadar hiçbir toplulukla iç içe olmadık. Onları hep kendimizden bildik. ''TÜRK VE KÜRT İKİZ KARDEŞ GİBİDİRLER. KÜRT NE KADAR KÜRTSE TÜRK DE OKADAR KÜRTTÜR, TÜRK NE KADAR TÜRKSE KÜRT DE OKADAR TÜRKTÜR'' dedik. Ama ilk Kürt isyanı Osmanlı döneminde 1800'lü yıllarda çıktı. Osmanlı devrinde on dört defa Kürt isyanıyla karşı karşıya kaldık. O dönemde ''Ne mutlu Türküm diyene'' sözü yoktu. Devletin her makamında Kürt kardeşlerimiz oturuyordu. Ama yine de isyanlarla karşılaştık. Oysa ''NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE'' SÖZÜ BÖLÜCÜ DEĞİL BİRLEŞTİRİCİ BİR İFADEDİR. BİN YILDAN FAZLA BAĞRINDA KÜRT KARDEŞLERİNİ HAÇLILARA VE SİYONİSTLERE KARŞI KORUYAN, KÜRTLERİN VE ADRİYATİK'TEN- ÇİN SEDDİNE KADAR BİRÇOK MİLLETİN MÜSLÜMAN OLMASINA VESİLE OLAN, İSLAMIN BAYRAKTARI TÜRK MİLLETİNE KATILABİLME İFADESİDİR.

İlber Ortaylı diyor ki: ''Kendine has dili olanlara millet denir. Sonu; lı, li ile bitenler belirsizdir. Amerikalı, Kanadalı, Perulu, Pakistanlı, Avusturalyalı, Arjantinli, Şilili, Yeni Zelandalı, İsviçreli diyebilirsiniz. Çünkü bunların kendine has bir dili yoktur. Alman'a Almanyalı, Fransız'a Fransalı, İtalyan'a İtalyalı, İngiliz'e İngiltereli, Rus'a Rusyalı, Japon'a Japonyalı diyemezsiniz. Aynı TÜRK'e Türkiyeli diyemeyeceğiniz gibi! Bin yıldan beri TÜRKMENYA'dır bu coğrafyanın adı. Türkiye adı oradan gelir. Selçuklu da Türklerindi, Osmanlı da Türklerin, cumhuriyette Türklerin. Türk Milleti kesinlikle bir etnik unsur değildir, cihanşümul büyük bir millettir.'' Geçici olana Türkiyeli, kalıcı olana Türk denir. Mademki Türküz; Türkçe düşünür, Türkçe konuşur, Türkçe yaşar, Türkçe ağlar, Türkçe güler, Türkçe severiz, Türkçe sevdalanırız, sevdamız Türkçe olsun.

Selam olsun! İslamın bin yıldır bayraktarı; Türk olmanın gururunu, müslüman olmanın şuurunu yaşayanlara.

Ne mutlu Türküm diyene!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi