Kutuplaşacağız
Huzur; insanların, toplumların ve milletlerin en değerli manevi hazinelerinin başında gelir. İnsan; keşmekeşle, hırsla, fitneyle ve kavgayla arasına mesafe koyduğunda, yani irfani değerleri tercih ettiğinde huzura kavuşmuş olur. Huzur bir yerde hâkim olmuşsa hem kendisi, hem çevresi hem de şahsi dünyası madden ve manen daha da güzelleşmiş ir.
Huzurun en önemli ayaklarından biri de saygıdır. Saygı, insanın doğrudan mertebesini gösterir. İnsan, ahlakı ve bilgisi kadar saygılıdır. İmanı ve insafı kadar saygılıdır. Hâsılı kelam saygı; izansızların, inançsızların, kaprislilerin, intikamcıların ve ikiyüzlü kültürsüzlerin şanı değildir. Bütün kavgaların ve savaşların altında birçok neden olduğu gibi saygısızlığında önemli bir yeri vardır. Özellikle kendini entelektüel zanneden hırs hamalları, bilecen tavırları ve sözleri ile saygı ekinini daha olgunlaşmadan biçerler. Toplum mahsulsüz kalınca ortalık karışır ve nihayetinde fikri bağnazlıklar çıkar. Çünkü İbrahim Paşalı´nın da dediği gibi ?entelektüellerin hurafeleri, halkın hurafelerinden daha zararlıdır. Halkın hurafeleri rengârenk çaputlarla ortada iken, entelektüellerin hurafeleri kitapların içinde, gazetelerin manşetlerinde renk vermez, mürekkebin karanlığında saklanır. Hurafeyi dışarıda arama? Hain dışarıda olmaz, yemek masasındadır. Belki de tam karşımızda oturmaktadır.? Aslında belki değil, hain hakikatte hep içimizde ve karşımızda yer aldı. Ancak son dönemdeki hurafeci hainler birde hariciyenin yılmaz köleliğini yapmaya başladı. İşte sonuçta maalesef beyinsizler yüzünden, saygının dinamitlendiği ve huzurun bozulduğu bir ortama katlanmak zorunda kaldık.
Nasıl ki ekseriyetle ilk gelen, ilk arayan ve ilk soran kişi katil ise; bu huzursuz ortamı yine ilk tahlil eden ve bundan rahatsızmış gibi görünen kişiler de huzurumuzu bozan saygı ve sevgimizi tüketen bu hırs hamalı, kültürsüz ve insafsızlardır. Bu zümre ve bunların avaneleri, durduğu konumdan toplumu yönetme hastalığı içinde ahkâm kesmeye ve insanları daha da ayrıştırmaya devam etmektedir. Örneğin dini siyasete alet etmeyin derler, lakin bir yandan da dinin her kaidesini küçümserler, art niyetli yaklaşırlar ve fırsat buldukça da her türlü alçaklıkla itham ederler. Üniversitelerde kürsü sahipleri, gazetelerde köşe yazarları, sanatın ve siyasetin sözüm ona duayenleri hayatın değerlerini yerle yeksan edecek altyapıyı hazırlar ama ekran görüntüleri saygı, eşitlikçi ve uzlaşıcı yalan sözcükleri ile doludur.
Bu zümreye mukabil özünde huzur ve saygıyı iman ve inancı vesilesiyle kazanmış kişiler milliyetçi muhafazakârlar ise dik duruşun, metafiziğin ve ruh dünyasının olgunluğunu yeterince özümseyemediklerinden kuru bir karşı çıkma ve savunma refleksi ile hareket etmektedir. Milli ve dini hüviyetini ön planda tutanlar, akli saiklerini tabiatın intizamı içinde sunabilselerdi, fitneciler bukalemun gibi gizlenemeyeceklerdi. Maharetlerini geçmişin misalleri, günümüzün ferdi ve ictimai meseleleriyle irtibatlandırmak suretiyle hakiki bir şuur ve cihanşümul bir nazarla ifade etselerdi, bu ruhsuzların ikliminde yaşamak zorunda kalınmazdı. Ahlakı Kant´ın kollarında arayanlara karşı; ?O´nun ahlakı Kuran´dır? sözünü izafilikten uzak bir şekilde izah edebilselerdi, kimsenin kafatası içinde mekânız harabeler yer almayacaktı. Ya da en kolayı samimane bir şekilde sarih bir dille irade gösterilebilseydi, bugün kutuplaşma denilen bu serseri tartışmaların hükmü kalmayacaktı. Evet, bir yanda ilimsiz, bilgisiz ve yetkisiz kişilerin dolambaçlı sözleriyle önce karıştırdıkları ve sonrasında da yol gösterdikleri dağınık bir hayatımız, bir yandan da büyük bir irfan ve kültürün temsilcisi olan, lakin hakikati haykıramamış, şüpheleri yok edememiş, ufak tefek engellere mağlup olmuş ve yaşatmak için yaşamak düsturunu kaybetmişler arasında kalmışız.
Hâlbuki ne için yaşıyoruz ve mefkûremizin manası nedir? Bir sınıfın mensubu olmak, metafiziği mütalaa etmemeye sebep midir? Hayır, hayır ?Elest Meclisi?nde verdiğimiz akde sadık kalmaya azmedenler olarak; başkalarının fantezi değirmeninde öğütülmeyeceğiz. Şifamızı ve parolamızı ilmi, iktisadi, ictimai, irfani ve vicdani bir kalbin nizamında aramaya devam edeceğiz. Metotlarımızı dar görüşlü ve teslimiyetçi değil; imanımızın devrimci iştiyakıyla kazanacağız. Bizi sürekli kutuplaştırma kelimesiyle tuzağa düşenlere ve düşürenlere karşı da geri adım atmayacağız. Şartlara ve hayata karşı merhametli ve yürekli olmaya ve delikanlıca mücadelemize devam edeceğiz.
Çünkü kelimelerin ve kavramların toplumları nasıl yönettiğini ve yok ettiğinin farkındayız. Çünkü tabirlerle kurulan tuzaklarda oltaya takılanların can çırpınışlarını müstekbirlerin ve sinsi popülistlerin nasıl seyrettiğini bilmekteyiz. Çünkü her ıslah etmek isteyen ve düzeltme eğilimde olanların ihlaslı olmadığını ve böl, parçala ve yut politikasının mutasyona uğramış haliyle hareket ettiklerini görmekteyiz?
Bu sebeplerle çünkü? Kutuplaşacağız?
Yaradanın birliğine ve peygamberimizin varlığına gölge düşüren, resimleriyle, karikatürleriyle ve malayalini sözleriyle hakaret edenlere karşı kutuplaşmaya devam edeceğiz?
Dinimize saldıran, neslimizi hakir gören ve her fırsatta şanlı tarihimizi karalayan at hırsızlarıyla kutuplaşmaya devam edeceğiz?
Şehitlerimiz için devam edeceğiz kutuplaşmaya o ruhsuz, hissiz ve huzurumuzu bozmaya kalkan terörist paçavralarıyla?
İlmin, kitabın, aklın ve fikrin ispat yöntemi yerine dedikodunun, bağnazlığın, iftiranın köleleri ile kutuplaşmaya devam edeceğiz?
Camimizi, cemaatimizi, minaremizi, ezanımızı ve bayrağımızı istiklalimizi ve istikbalimizi ıslıklayan, karalayan ve trajik hesaplarla tartışmalı hale getirenlerle kutuplaşmaya devam edeceğiz?
Devam edeceğiz kutuplaşmaya bizden görünüp bizim kutsallarımızı sömüren ve kemiren din bezirgânlarıyla?
Hakkı gizleyen, rüşvetçi, faizci, rantçı, imarcı her kimse, her hangi kesimden, zümreden veya partiden ise huzur fıtratına muğayir işlerle ahlakımızı sarsan ve memleket davasını umursamayan asrın ham kaba softalarıyla kutuplaşmaya devam edeceğiz?
Yüzü kuzu ruhu kurtlarla kutuplaşmaya devam edeceğiz?
Geleneğimiz ve geleceğimize, kutsallarımızın huzuruna ve hudutlarına el uzatanlarla kutuplaşmaya devam edeceğiz?
Çünkü? Kutuplaşacağız?
YAZARIN DİĞER YAZILARI
-
Yüz Yıllık Sabitemiz: Metodsuzluk
07-03-2022
-
Kim Bulacak Bu Sırrı
28-02-2022
-
Kendimize Benzemeyen Kendimiz
21-02-2022
-
Yapay Doğallık
14-02-2022
-
Bizim Zamanın Yanılgıları
22-01-2022
-
Türkçenin Veçheleri 2
14-01-2022
-
Türkçenin Veçheleri 1
16-12-2021
-
Vahşi Düzenin Kitapları
09-12-2021
-
Şiir ve Zaman
02-12-2021
-
Gerçekleri Konuşmayın
12-11-2021
-
Şartlı Eğitim
04-11-2021
-
Demeyeyim Demeyeyim Diyorum Ama…
20-10-2021
-
Vazgeçilmez Kötümüz
15-10-2021
-
Çöplerin Kaptanları
08-10-2021
-
Yıkılan Şehirler (Kültür ve Medeniyet Notları)
23-09-2021
-
Bir Koltukta İki Karpuz
08-09-2021
-
Vakt-i Cesaret
25-08-2021
-
Komşuda Pişmiyor, Bize De Düşmüyor
29-07-2021
-
Enderun’dan Gaybûbete
10-07-2021
-
CAN ÇEKİŞEN MAÂRİF
03-07-2021
-
Köstebekgiller
17-06-2021
-
Ruhu Çırpılmış Şehirler
10-06-2021
-
İlmin Meydanında Yoksul Müslüman
02-06-2021
-
Aşkın Civarındayız
26-05-2021
-
Timsalin Tılsımı
19-05-2021
-
Tenâkuz Boşluğundaki Ölüm
17-05-2021
-
İçime Seyahat: Karmaşa
07-05-2021
-
Numarasız Gözlük
28-04-2021
-
Döneğe Kapılmak
21-04-2021
-
Ağustos Böceği
15-04-2021
-
Yeni Bir Gün Seçeneği
08-04-2021
-
Bu Memleketten Çok Şey Olur
31-03-2021
-
Hayatımız Mesela
24-03-2021
-
Kaosun İstikrarı
20-03-2021
-
Görünen Köy Kılavuz İster
10-03-2021
-
Demokratik Savaş Tohumları
03-03-2021
-
Fikri Cemre
25-02-2021
-
Ağlamanın Biçimi
15-02-2021
-
İçimizdekilerin Anatomisi
09-02-2021
-
Tamahın Zindanı
01-02-2021
-
Terk Eden Kurtulur Ya Da Boğulur
25-01-2021
-
Hissi Cemre
13-01-2021
-
El Ne Der
07-01-2021
-
Güçlüler ve Haklılar
31-12-2020
-
Mihenk Taşı
23-12-2020
-
Bilimsel Satılıklar
09-12-2020
-
Kalıplara İsyan
05-11-2020
-
Kavgacı Türkler
21-10-2020
-
Tezat Yumağı
15-10-2020
-
Sinemizdeki İltihap
08-10-2020
-
Misket
30-09-2020
-
Milli Muhalefet
24-08-2020
-
Fırsatçı Soytarılar
04-06-2020
-
Türkün Ruh Kökü
29-05-2020
-
Nasipsizler
15-05-2020
-
Kuşlar Yuvada, Atlar Ahırda, İnsanlık Nerde
06-05-2020
-
Üçüncü Haçlı Seferleri: Cumhuriyet Öncesi
27-04-2020
-
Gayrı Milli Muhalefet
06-04-2020
-
Delilerin İtibarı
26-03-2020
-
İslamın Müslümanları
18-03-2020
-
Tarih Dersleri
11-03-2020
-
İspatlı Yalan
28-02-2020
-
Teşekkür Borcu
19-02-2020
-
İnan Dost
13-02-2020
-
Neler Oluyor Burada
06-02-2020
-
Devlet
30-01-2020
-
Beyaz Enteller
23-01-2020
-
Sözün İstikameti
15-01-2020
-
Gafletli Şuur
01-01-2020
-
Yakın Gözlüğü
30-12-2019
-
Bir İkiden Büyüktür
14-12-2019
-
Allah, İnsan, Hata Ve Af
29-11-2019
-
Turan Ülküsünün Girizgâhı
20-11-2019
-
Tedbir ve Korkaklık
02-11-2019
-
Dikenler ve Güller
19-10-2019
-
Banane Amerikadan
11-10-2019
-
Endamsız Salgın
04-10-2019
-
Pasta Yoksa Birbirimizi Yiyelim
27-09-2019
-
Ahh Ah!..
13-09-2019
-
Sadece Seyrediyoruz -2-
07-09-2019
-
Sadece Seyrediyoruz
06-09-2019
-
Kurumsal Dedikodu
30-08-2019
-
Şaplakçılar
08-08-2019
-
YOBAZ BAYKUŞLAR
18-07-2019
-
HAYALLERİMİZ ÇÜRÜYOR
12-07-2019
-
Yetişkinler Nereye Gidiyor
04-07-2019
-
Neden Böyle Oldu Furyası
27-06-2019
-
Müslüman Saati -2-
20-06-2019
-
Müslüman Saati
19-06-2019
-
Olmayan Ülkenin Pastacıları -2-
13-06-2019
-
Olmayan Ülkenin Pastacıları
12-06-2019
-
Ömerler Hıdır Oldu
30-05-2019
-
Dünya Vatandaşlığı -2-
25-05-2019
-
Dünya Vatandaşlığı
24-05-2019
-
Estetiğin Köy Hali
17-05-2019
-
Kutuplaşacağız
10-05-2019
-
Sağım Solum
02-05-2019
-
Köhne Aydınlar
25-04-2019
-
Zaman, Mekân ve İnsan
17-04-2019
-
Safları Sık Tutalım
03-04-2019
-
Kilisenin Masum (!) Çocukları (2)
29-03-2019
-
Kilisenin Masum (!) Çocukları
28-03-2019
-
Yok Oluşun Başlangıcı
22-03-2019
-
Akıl Düzeni
15-03-2019
-
Millet Şahsiyeti
28-02-2019
-
Değerlerimiz
20-02-2019
-
Adi-L-Tablolar
15-02-2019
-
Vazife Bozgunu
07-02-2019
-
Muhalefet Ahlakı
30-01-2019
-
Şiir ve Zaman
23-01-2019
-
Milli Beka: Suriyeli Göçmenler -2-
18-01-2019
-
Milli Beka: Suriyeli Göçmenler -1-
17-01-2019
-
Milli Beka: Suriye´de ABD, PKK ve İsrail Üçgeni
09-01-2019
-
Huzursuz Beyinler
03-01-2019
-
Kitapsız Okurlar
26-12-2018
-
Sanat
19-12-2018
-
Kucağa Oturup Sakal Yolanlar
12-12-2018
-
Sükût ve Esrarı Tüm Devirler?
05-12-2018
-
Dostluk Üzerine
28-11-2018
-
Şucular ve Bucular
21-11-2018
-
Varlığın Yok Hali
14-11-2018
-
Kadın Mühim, Aile Ehemdir
07-11-2018
-
İctimai Sulhun Ehemmiyeti
31-10-2018
-
Türklük, Irk Mı Millet Mi?
24-10-2018
-
Taner Abi Yazdıkların Doğrudur
17-10-2018
-
Işıldayan Dönekler
10-10-2018
-
Tıyniyet ve Mücadele
03-10-2018
-
Gençler Biraz Daha Gayret
26-09-2018
-
Menfaatin Yolu Düzdür
19-09-2018
-
Yönetemeyenler
12-09-2018
-
Moda: Teşhircilik ve Yokoluş
05-09-2018
-
Kendinden Büyük Tek Ülke: Türkiye
25-08-2018
-
Sadakat Mi Sefil Kölelik Mi?
15-08-2018
-
Acillerin Dünyası
01-08-2018
-
Haritanın Ufku
25-07-2018
-
Çirkinler ve Artistler
18-07-2018
-
SES GETİREN ÖLÜMLER 1
11-07-2018
-
ZAMANA KARŞI 1
04-07-2018
-
TEK İNANIŞ
27-06-2018
-
KİFAYETSİZLER VE MUSALLA
20-06-2018
-
DAVA ERLERİ
13-06-2018
-
MAHSUN VATAN DOĞU TÜRKİSTAN
06-06-2018
-
ENDÜLÜS
30-05-2018
-
ZÜBÜK KARDEŞLİĞİ
23-05-2018
-
YEDİ NEFES, BİR AYASOFYA
16-05-2018
-
DANSÖZLER VE OYNAŞLARI
09-05-2018
-
VARSAYIM KÖLELERİ
02-05-2018
-
KİTAPLAR VE MABEDLERİ
25-04-2018
-
HATT-I MÜDAFAA YOKTUR, SATH-I KARDEŞLİK VARDIR?
17-04-2018
-
EMEKSİZLERİN GENÇLİĞİ
11-04-2018
-
EĞRİLER ÜLKESİNİN MÜTEŞABİH DOĞRULARI
04-04-2018
-
NAZARLAR VE KURUMLAR (ÜNİVERSİTE)
28-03-2018
-
BEDELSİZ HASLET EDEB
27-03-2018