27.Nisan 2007 Türkiye'mizin kaderinin değiştiği çok önemli bir gündür.
Halkımız 2002 Genel Seçimleri o günkü siyasi partilerin tamamını bir nevi tasfiye ederek Adalet Ve Kalkınma Partisini tek başına iktidar yapmıştır.
Seçimlerden sonra halkın oylarıyla seçilen Partimizin Kurucusu ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN; SİİRT ilimizde okumuş olduğu şiir yüzünden hapis cezası almış ve parmaklıklar ardına konulmuştur. Hepimiz biliyoruz ve bunları yazdım; çünkü ülkemiz demokrasisinin 2002 yılından beri nasıl bir yol kat ettiğini gözler önüne sermek istedim.
Ülkemize adeta çağ atlatan Dünya Lideri Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN'ın neler yaşadığını, 2002 den bugüne kadar içeride, dışarıda hem siyasi hem ekonomik senaryolarla halkın seçmiş olduğu Adalet ve Kalkınma Partisinin, Genel Başkanının ve iktidarımızın yaşadıklarını çok iyi analiz etmemiz gerekiyor.
İşte bunlardan biride
27 NİSAN E-MUHTIRASIDIR.
27 NİSANDA ve öncesinde ne olmuştu.
Her zamanki gibi AK PARTİ iktidarını hazmedemeyen Ana Muhalefet Partisi karşısında dağ gibi büyüyen, dünya siyasetinde söz sahibi olmaya başlayan, ekonomik ve siyasal alanda büyük atılımlar yapan, Dünyanın Gözünü Diktiği Bir TÜRKİYE, Bu TÜRKİYE' yi ayağa Kaldıran ADALET VE KALKINMA PARTİSİ, ve onun lideri Sayın RECEP TAYYİP ERDOĞAN…
Ana Muhalefet Partisi seçim yolu ile iktidara gelemeyeceğini anlamıştı.
Ülke yönetimi kendisinde değildi. Şimdi birde Cumhurbaşkanlığını' da kaptırırsa kendisi için en kötüsü olacaktı. Bunun için her zaman yapmış olduğu gibi ORDU devreye girmeliydi. Cumhuriyet Elden Gidiyor, Eşinin Başı Kapalı Biri Cumhurbaşkanı olamaz, Laiklik Elden Gidiyor, Tandoğan Meydanlarında bu sloganlarla başladı. O günün ve bu günün paralel medyası da devreye girmiş, birinci sayfadan her gün yayın yapıyordu. Meydanlarda aslında istenen; ORDU artık harekete geç bundan sonrası senin görevin deniyordu. Bunları söyleyenler sözüm ona halkın egemenliğine inanan, aydın, hatta içlerinden biri vardı içler acısı; Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Üniversitenin araçları ile ANKARA' da yapılan Cumhuriyet mitinglerine öğrenci taşımıştır.
27 Nisan 2007 de Ana Muhalefet partisinin istediği oldu, ve GENELKURMAY 27 NİSAN 2007 gece yarısı e-muhtıra dediğimiz Hükümete yönelik Darbe Tehdidini yayınladı. Bütün darbelerde olduğu gibi şöyle deniyordu. ' Laik Ve Demokratik Türkiye Cumhuriyeti Tehdit altındadır. Ordu Tehdit altında olan ülkeyi korumak için gerektiğinde devreye girecektir. ' Bu açıkça hükümete yapılan bir darbe ve çeki düzen verme idi.
Ana muhalefet partisi sevinç içinde halaylar çekip hükümetin ne zaman gideceğinin kritiklerini yapıyordu. Çünkü önceki tecrübelerinde hep böyle olmuştu. Birileri şapkalarını önüne alıp arkasına bile bakmadan terk etmişti.
Büyük gün geldi. T.B.M.M. sinde Hükümet Sözcüsü Sayın Cemil ÇİÇEK Basın Açıklamasında aynen şöyle diyordu;
'Genel Kurmay Başkanlığını Sitesinde Yayınlanan Yazı Hükümete Karşı Alınmış Bir tavırdır. Genelkurmay Başkanlığı HÜKÜMETİN EMRİNDE OLAN BİR KURUMDUR. HÜKÜMET AMİR, GENELKURMAY BAŞKANLIĞI MEMUR KONUMUNDADIR.'
Herkes şok olmuştu. Kimse böyle bir şey beklemiyordu.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan her zaman olduğu gibi dik durmuştu.
Bana Göre İşte O Gün Adalet ve Kalkınma Partisi Yeniden doğmuş gençleşmişti.
Bu duruş Ben Halkın Temsilcisiyim. Bundan Sonra Bu Ülkede Halk Ne Derse Neyi İsterse O Olacak Demekti.
Demokrasimiz çok güçlü hale gelmiştir. Daha da güçlenecektir. Ülkemizde Darbeler Dönemi sona ermiştir. Darbeleri sona erdiren siyasi hareketin içinde olmaktan onur ve gurur duyuyorum.