Dilde, kalpte, gönülde,'VAR' ve 'BİR' olan ALLAH,
O'na sığınan insan ne ah çeker, ne de vah...
'Yaratan. Her şeyi var eden. Ezeli ve ebedi var olan. Varlığı için başkasına ihtiyaç duymayan. Eşsiz. Benzersiz. Ortaksız. Herkesin ve her şeyin O'na muhtaç olduğu tek sonsuz kudret.'
Kelimelerin anlatmakta 'Yetersizim' deyip kenara çekildiğini görür gibiyim.
Ama ne yazık ki, yine onlara muhtacım... Yine kelimelerle anlatmak zorundayım.
Aklım, kelimelerden daha zor durumda. Kendisini, düşünebildiği ve düşünemediği her şeyi O'nun yarattığını bilen beyin O'nu, yine O'nun nasip ettiği kadarıyla anlatabileceğinin de farkında.
Ve o beyin; kendisinin bile başlı başına bir kainat olduğunu düşünecek kadar akıllı. Kendi gücünün farkında... Ve yine kendi gücünün, kendisini Yaratan gücün karşısında ne kadar aciz, güçsüz, yardıma muhtaç olduğunun da bilincinde.
Ve Allah;
Yaratan... Beyni, beynin algıladığı ya da algılamadığı her şeyi de yaratan güç...
Ezeli... Başı yok.
Ebedi... Sonu yok.
Ve beyin başı ve sonu yok olan Yüce Rabbi en çok 'Allah' güzel ismiyle hatırlıyor.
Ve yine beyinlerini Allah-u Teala'yı düşünmekle geçiren alimler silsilesi; O'nun İsm-i Azam'ının yani büyük isminin 'Allah' olduğu fikrinde ittifak halinde...
Ve yine Allah, diğer mübarek isimlerin hepsinin özü, özeti.
Ezel ve ebedi kavramak nasıl zordur bilirim.
Kendinden öncesi olmayan, sonrası da olmayacak olan.
Susalım ve teslim olalım.
Susalım ve gücümüzün yettiği kadar düşünelim.
Ve gaybı da kurcalamayalım fazla...
Ve haddimizi bilerek diyelim ki; 'Biz ancak O'nun bildirdiği kadarını biliriz.'
Ve yine bilelim ki; 'Gayb-ı ancak ve Yalnız Allah bilir'
Ve Allah A'raf suresi 196. Ayetinde;
'Benim Veli'm, o kitabı indiren Allah'tır. O, barışsever kullarını koruyup gözetir' buyurur. Niyazımız, duamız, yakarışımız, bizlerin de onun 'koruyup, gözettiği' kullar çerçevesine girmemiz yönündedir. Onun koruyup gözettiği her kul, her varlık kurtuluşa ermiş demektir.
O ne güzel çerçevedir, o ne güzel kurtuluştur.
Huzurunda insan başını secdeye koyacağı tek yaratıcı.
Başkasına muhtaç olmayan ama herkesin varlığını devam ettirmesi için muhtaç olduğu Rab...
Kendisinden başka ne varsa bir araya gelse O'na, O'nun malik olmadığı hiçbir şeyi veremeyeceği Kerim yaratıcı.
Hiç kimsenin mülkünün çerçevesinden çıkamayacağı kudret.
Hiç kimseye hesap vermeyen ve ama herkese hesap sorabilen.
Hiçbir kudretin mülküne bir şey katıp mülkünden bir zerre bile azaltamayacağı, ondan büyüğü olmayan...
Eşsiz... Yarattıklarının hiç birine benzemeyen ve insan zihni tarafından tahayyül edilemeyen.
Güzellerin en güzeli, büyüklerin en büyüğü, merhametlilerin en merhametlisi.
'Ben kulumun sanısı gibiyim. Beni dilediği gibi sansın' buyuran ve bu Hadis-i Kutsinin manasına sığınarak, 'bir kez canı gönülden Allah' derken O'nu affedici olarak düşünen herkesin onun rızasına kavuşacağını, eninde sonunda cennetine gireceğini düşündüğüm Rabbim.
Rabbimiz... Yaratıcımız... Yaşatıcımız. Koruyup gözetenimiz.
Canımızı veren ve ruhundan varlığımıza üfleyen güç.
El açacağımız tek kapı.
Af umacağımız tek makam.
Af umarken de; Hadis-i Şerif'te buyurulduğu gibi;
'Allah'ım, mağfiretin benim günahlarımdan çok büyük... Ve ümidim, sevaplarımdan ziyade rahmetine bağlı...' diyeceğimiz en yüce makam.
Ortaksız... Her şeye gücü yeten. Tek ve mutlak güç.
Dinle, kainatı, duy, 'Allah' der harıl harıl.
Her yerde 'Hak' yazıyor, görürsen parıl parıl...