Üç kıtada, 25 milyon kilometre kareye hükmeden Osmanlı Devletinin birçok yıkılış nedeni vardır.
Bilim üretmenin durması, sanayi üretimin yapılamaması, ordunun zayıflaması, maliyenin bozulması gibi. Bütün bu nedenlerin ana kaynağı; TÜRKLERİN YÖNETİMDEN UZAKLAŞMASI, DEVLETİ DEVŞİRME VE DÖNMELERİN ELE GEÇİRMESİDİR. Türkleri Türk yönetmiyordu.
Fen liselerinin yerini tutan Enderun Mekteplerine Türk çocuklarının girmesi yasaktı. Buradan mezun olan gayri Müslüm çocukları devletin üst kademelerinde yönetici oluyordu. Osmanlı Devletinde başbakanlık koltuğuna 292 defa atama yapılmıştır. 134'ü Türklerden, 158'i Türk olmayanlardan yapılmıştır. Rum'dan- Gürcü'ye, Ermeni'den- Yahudi'ye, Boşnak'tan- Arnavut'a, Arap'tan-Kürt'e kadar 158 Türk olmayanlar başbakanlık koltuğuna oturmuşlardır. Ayrıca bakanlık, vekillik, paşalık, müsteşarlık, valilik, büyükelçilik, üniversite hocalıklarına kadar devletin en üst makamlarına yüzbinlerce Türk olmayanlar atanmışlardır. Özellikle yükselme döneminden sonra devleti padişah hariç Türk olmayanlar yönetmişlerdir.
Abdulhamid, Yıldız Sarayının bahçesinde gezerken saray yetkilisinin bahçedeki oduncuya ''Aptal Türk'' diye bağırdığını duyar ve yaklaşır; '' Niçin hakaret ediyorsun ben de Türküm'' der. Saray yetkilisi ''Şaka yapmayın efendim, padişah hiç Türk olur mu '' der. Yetkili şaşkındır çünkü sarayda padişahtan başka Türk yoktu ve Türklük sarayda aşağılanma nedeniydi.
Saraya çöreklenen dönmeler, devşirmeler Müslüman olsalar bile ortaçağ Avrupa'sının tutucu, bilimden, akıl ve mantıktan uzak zihniyetini devletin her kurumuna yerleştirdiler. İdare edenler kozmopolit Osmanlı sınıfını oluşturdular. İdare edilen millete ise ''Aptal Türk, Eşek Türk'' diye hakaret ettiler. Devletin kadrolarını rüşvet karşılığı satmak, kadrolara devşirme-dönme takımını yerleştirmek, Türklerden ağır vergiler almak onların küçük işleriydi.
'' Osmanlı Devleti üst makamlara her milletten atama yaparak büyüdü'' yalanı ile Türk Milletine yine tuzak kurup, ikna etme peşindeler. Oysa OSMANLI, HER KADEMEDE TÜRKLER YÖNETTİĞİ SÜRECE YÜKSELDİ, TÜRKLERİN YÖNETİMDEN UZAKLAŞMASIYLA İHANETE UĞRADI VE YIKILDI.
İşte size çok çarpıcı bir örnek; Balkan Savaşı sırasında bizim dışişleri bakanımız Ermeni Gabriel Noradukyan'dır, müsteşarı da bir Ermeni'dir. Savaş sonrası İtalya'nın Uşi şehrinde barış görüşmeleri yapılırken dışişleri bakanımız olarak katılan Gabriel Noradukyan tutanaklara geçen şu sözleri söyler; ''Daha fazla isteyin çünkü hayır diyecek güçleri yok.'' Daha sonra Gabriel Noradukyan Ermenistan dışişleri bakanı olmuştur.
Bu örnekler istisna değildir üst makamlara gelen devşirmelerin binlerce ihaneti yaşanmıştır. Tarih bu ihanetleri belgeleriyle kaydetmiştir. Balkan Savaşında Selanik Valisi Tahsin Paşa Türk değildi. Emrinde 40 Bin askeri olmasına rağmen tek kurşun atmadan Selanik'i teslim etti. Edirne valisi Şükrü Paşa 10 Bin askerle destanlar yazarak şehri teslim etmedi. Çünkü Şükrü Paşa Türk'tü.
Genç Osman ve III. Selim'in kavgası, devleti devşirmelerin elinden kurtarmaktı, ancak bu düşüncelerini canlarıyla ödediler.
Dini kurumların en başındaki Şeyhülislamlık makamında bile onlarca mason yer almıştır. Osmanlı özlemi çeken birilerinin aslında istekleri Osmanlıyı Türklerin yönettiği dönem değildir. Onların özlemi Osmanlının son iki yüzyıllık devletin üst kademelerinin hemen hiç birinde Türk'ün kalmadığı, yönetici kadrolarını tamamen devşirme ve dönmelerin ele geçirdiği dönemdir.
Osmanlı bir Türk devletidir, Türkler kurdukları devletleri boy adıyla adlandırdıkları için adı kurucusundan dolayı Osmanlıdır. Türk Milletiyle problemleri olanlar, Türk diyemedikleri için dillerine Osmanlıyı doladılar.
Atatürk; ''Milletimden isteğim, yönetici olarak başına getirecekleri insanın milliyetine dikkat etsinler'' demiştir.
İSLAMA BİN YILDIR HİZMET ŞEREFİNE ERMİŞ, İSLAMIN BAYRAKTARI OLMUŞ TÜRK MİLLETİNİ SEVMEK İSLAMA HİZMETTİR.
Selam olsun bin yıldır islamın bayraktarı olan, Adriyatik'ten-Çin Seddine milletlerin İslamlaşmasına vesile olan, Haçlı seferlerine karşı islam alemini koruyan Türk Milletine.