
Şadiye ÖZTÜRK
DİNDARLIK ARTIYOR MU (DİNDARLIK ÖLÇÜTLERİ)
Bizim en büyük zenginlik kaynağımız imanımız, vatanımız, devletimiz ve insanımızdır. İmandan sonraki en büyük ilahi emir ''iyiliği emretmek, kötülüğü men etmektir''. İnananlar Allah'ın emirlerini yerine getirir. Bu, kişi ile Allah arasındadır. İnsanların ibadetlerinden kendileri sorumludur. Dindarlığın toplumu ilgilendiren asıl yanı ferdin ibadetlerinden ziyade toplumun tamamını etkileyen davranış ve tutumlardır.
DİNDARLIK; HERŞEYDEN
ÖNCE AHLAKİ OLMALI VE
BİLGİYE DAYANMALIDIR.
Toplumun ahlak ve seciyesi yüksekse o toplum dindar bir toplumdur. ''Kişiler kendisi için istediklerini başkaları için de isteyebiliyorsa'' dindar kişilerdir.
Ülkede dindarlık arttı mı Gelin bunu birlikte toplum açısından inceleyelim; Bir ülkede cezaevleri tıklım tıklım doluysa, icralar patlamışsa, ödenmeyen çek senet kredi borçları tehlikeli boyutlara ulaşmışsa, boşanmalar artıyorsa, kadına şiddet artıyor, kadın cinayetlerinin önüne geçilmiyorsa (Ocak 2014'ten bu yana 36 kadın öldürüldü), çocuk suçlarındaki artış ürkütücü boyutlardaysa, insan hakları ihlalleri artmışsa, psikolojik rahatsızlıklar son on yılda % 600 artmışsa, işsizlik dünya ortalamalarının üstündeyse, gelir adaletsizliği ürkütücü boyutlardaysa, dolar milyarderi sayımız İngiltere, Fransa, Japonya'yı geçerken, başbakanlığa bağlı TUİK'in rakamlarına göre emekli, asgari ücretli açlık sınırının altında, memur yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkum ediliyorsa, ''Kıyamet kopacağı anda bile ağaç dikiniz'' hadisine rağmen ormanlık ve ağaçlık alanlar azalıyor-katlediliyorsa, görülen bir haksızlık, kötülük, adaletsizlik karşısında nemelazımcılık giderek artıyorsa, ''Yiyiniz,içiniz israf etmeyiniz. Allah israf edenleri sevmez'' (A'raf- 31 ) ayetine rağmen her alanda israfta rekorlar kırılıyorsa, hoşgörü ve sevgi ortamı yok olmuşsa, insanlar birbirini Allah için değil maddiyat ve makam için seviyorsa, ''Rüşveti alana, verene, vasıta olana Allah lanet etsin'' yasağına karşın toplumda rüşvet ve torpil normal sayılıyorsa,
''Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu '' (Zümer/9) ilahi emrine rağmen bilime ve bilene önem verilmiyorsa, her türlü atamalarda bilgiye, liyakata kariyere, ahlaka ve üretime bakılmayarak ''emanetler ehline verilmiyorsa'' o ülkede dindarlık artmıyor, aksine azalıyordur. Toplumda artansa dindarlıktan ziyade tutuculuk, farklı düşünenlere tahammülsüzlük, tembellik, cehalet ve kindarlıktır.
DİNDARLIK; TÜM İNSANLARA
KARŞI ADALETLİ, NEZAKETLİ,
KİBAR VE MEDENİ OLMAKTIR.
Peygamberimiz, Yesrip'in adını Medine olarak değiştirdi. Müslümanlara medeniyeti hedef olarak gösterdi. Dindarlık aileden başlayarak komşuya, mahalleye, tüm insanlara diğergam, nazik, kibar ve medeni davranmaktır.Allah (cc) mealen; ''Samimiyetle tövbe edenin tövbesini kabul ederim, her türlü günahını bağışlarım ama kul hakkı müstesna, kul hakkıyla bana gelmeyin'' buyurmaktadır.
DİNDARLIĞIN EN BÜYÜK VE
EN ÖNEMLİ ÖLÇÜTÜ;
KUL HAKKI YENMEMESİDİR.
Nafile ibadetlerin ve Umre ziyaretlerinin artışından ziyade dindarlık; bilgiye, insana saygılı olmaya, adalete, üretime ve kul hakkına riayete dayanır. Hülasa; bir ülke üretmiyorsa, bilgisizlik, adaletsizlik, farklı düşünenlere saygısızlık, kul hakkı yeme artıyorsa, atamalarda emanetler ehline verilmiyorsa dindarlık azalmıştır.Selam olsun bilime, bilene, farklı düşünen insanlara saygılı olanlara, adalete, üretime, kul hakkına riayet edenlere, birbirini Allah için sevenlere...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.