
Haydar Mermer
“HELAL” TATİL PAKETİ
Babalarımız tatil nedir bilmeden göçtüler dünyadan.
Bizlerin ise neredeyse olmazsa olmazı…
Ve tabi, tatil deyince ekseriyetle akla gelen kum, sahil ve deniz…
Çocukluğumuzda; ne kadar amir, memur, gurbetçi varsa, yaz tatilinde köyüne gelir, çoluk çocuğuyla birlikte sılasında geçirirdi...
Epey önce başlayan bir zihniyet değişimiyle şimdi;
Büyüklerin yerine, büyük büyük otelleri,
Köyümüz yerine de tatil köylerini tercih eder olduk...
Bunun da; bazı kazanımları olmuştur elbet.
Mesela;
Farklı tecrübeler, farklı beceriler kazandık.
Belki görgümüz arttı.
Tanıdıklarımız ve ahbalarımız çoğaldı...
Ama
Bizden, bizlerden ve çocuklarımızdan öyle şeyler götürdü ki; hesap edebilene aşk olsun.
En kötüsü de; neler götürdüğünü anlayacak idrakimiz bile kalmaması elbet.
Keşke bu değişim, bu kadar zarar açmasaydı sinelerimizde.
Bu kadar sarsmasaydı bizi.
Daha makul olabilsek ve daha makbul davranabilseydik…
Mesela;
- En tutumlumuz bile tatilde müsrifleşip, daha çok su, daha çok elektrik harcayan, kırılanı döküleni umursamayan oldu çıktı.
- En muhafazakarımız daha rahat,
- En kapalımız daha serbest,
- En abid'imiz daha mülevves oldular.
Sade bu da değil;
- Açık büfe önünde tepeleme dolduranlar.
- Aç gözlülük edip doymayacağını zannedenler.
- Hepsinden almak için fır dönenler
- Kim ne almış, diye diğer masaları gözetleyenler.
- Saçanlar saçılanlar, dökenler dökülenler ve savurup savrulmalarla, en temel aile terbiyesi olan sofra adabını bile terk edişimiz...
Hele bir de, evinde haremlik selamlık oturanların; kumsalda, havuzda, denizde sınırları kaldırmaları yok mu?
Belki; şuur altımızda, "Helal tatil" paketindeki "Helal" şemsiyesinin bizi kurtaracağını düşünüyoruz zahir.
Kim bilir...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.