Haram olsun!
Hafta boyunca büyük bir heyecanla organizasyon yapmaya çalışan, kıt kanaat bütçeleriyle balonlar toplayan kardeşlerimin ve tribünleri dolduran yiğit şehrin insanlarının;
Takımı ve şehri için hiç bir fedakarlıktan kaçınmayan Mecnun Otyakmaz ve yönetiminin;
Geldiği günden beri bu takım için elinden geleni yapan, aynı zamanda da takımının hakkını savunan Sergen Yalçın ve ekibinin;
84 dakika boyunca aslanlar gibi mücadele eden, 'şaibelerin takımı olan' rakibini sahaya hapseden, 2-0 öne geçen, finali hak eden ve maç sonunda tüm hayalleri yıkılan futbolcularımızın;
En sonunda da iznim olmadığı halde, sadece maç için geldiğim şu günde benim, yani hepimizin hakkı haram olsun!
Sergen Hoca'nın dediği gibi zor durumda bunların imdadına yetişen olur! Kasımpaşa'da eski oyuncun yetişir, Gençlerbirliği'nde rakip kaleci, Sivasspor'a karşı da hakemler... Bugün de 'İlker ile Coşkun'sunuz!'
Tüm bunları Avrupa basını bile konuşuyorken, her şey herkesin gözleri önündeyken, bir soruşturmanın yapılmaması ve rakip takımlardan hiç bir tepkinin gelmemesi gerçekten ilginç!
Maç sonunda suratını hedef alarak şut çeken Manuel Da Costa'yı, iki taraftan çekiştiren Mehdi ile Utaka'yı oyundan atamayan hakeme maç sonunda teşekkür etmeyi ihmal etmedim. Atmaya gerek yoktu, ne de olsa görev tamamdı!
Son sözüm yönetimimize: Bu kadar karakterli ve yürekten oynayan yabancı oyuncular zor bulunur. Yabancı sayısında değişikliğe gidilmişken, dün sahada yer alan beş isimle de yola devam edilmeli. Bu beş oyuncu da tecrübeleriyle, karakterleriyle gelecekte takıma faydalı olabilecek isimler... Tüm futbolcularımızı mücadelelerinden dolayı tekrar kutluyorum ve gelecek yıl tüm bu haksızlıkların hesabını elde edecekleri başarılarla sormalarını diliyorum.