Öncelikle böylesine güzel bir galibiyet aldığımız haftada bu tarz bir yazıyla karşınıza çıktığım için affınıza sığınıyorum. Ama geçmişte hakemler tarafından canı bu kadar yanmış hatta geçmişte şampiyonluk kaybetmiş bir takım olarak, içimizden birinin bunları dile getirmesi gerekiyor. Ülkemizde hakem hataları hep puan kaybedilince dile getiriliyor. Dünkü Bursaspor maçından sonra Bilic'in,'maç 2-2 bitseydi söyleyeceklerim farklı olurdu' cümlesindeki gibi. Ben ise kazandığımız maçın ardından, 'büyük' takımlardan birinin karşısına çıkacağımız haftada başımıza bir sıkıntı gelmeden, yine canımız yanmadan bu satırları yazmak istiyorum.

Deniz Çoban, Süleyman Abay ve Özgür Yankaya... Bu isimler hakkında yıllardır yazılarımda eleştirilerde bulundum. Sivasspor'un rakibi kim olursa olsun, maçın hakemi saydığım üç hakemden biriyse o maçı 'elim yüreğimde' izliyorum. Bu üç hakeme hangi hakemlik standartlarına uygun oldukları düşünülerek hakemlik ehliyeti verilmiş gerçekten çok merak ediyorum. Tamam, belki ülkede hakem yetişmiyor fakat bu üç isme yaptıkları bunca hataya rağmen ülkenin en üst seviye liginin maçlarını yönetme yetkisini vermek normal bir karar değil. Bu üç isim yönettikleri her maçı resmen katlediyorlar.

Bu isimlerden Deniz Çoban, ligin ilk yarısında Sivas'ta oynanan Erciyes maçında Burhan'ın düşürülmesine penaltı vermemiş, pozisyon tüm otoriteler tarafından 'penaltı' olarak değerlendirilmişti. Hatta bu pozisyona o dönem ki MHK Başkanı Zekeriya Alp pozisyonun penaltı olduğunu belirtmiş,'bu maçta aynı esnada bir kırmızı bir sarı kart söz konusu' diye eklemişti. O açıklamanın sonraki haftasında MHK Başkanı istifa etti ve Deniz Çoban o maçtan bu yana Süper Lig'de maç yönetemiyor. PTT 1. Lig'de oynanan Altınordu-Buca maçında da dışarıda olan faule penaltı çalarak skandal bir karara imza atan Çoban, yakında kendini amatör liglerde bulabilir.

Süleyman Abay hakkında yorum yapmaya gerek duymuyorum. Ben kendisine halı saha maçında dahi görev verilse itiraz ederim. 2008'deki Galatasaray-Hacettepe maçında topa elle müdahale eden Zoko yerine sarı kartlı Teli'ye ikinci sarı kartı göstererek oyundan atan, yine 12 Nisan 2013'te Sivasspor'umuzun Gençlerbirliği maçında Pedriel'e faul yapan ve sarı kartı bulunan Tosic yerine Zec'e sarı kart çıkaran biri için nasıl yorum yapılır bilemiyorum. O maçta vermediği penaltıyı saymıyorum bile... İşin acı tarafı Abay, 1996'dan bu yana bu ülkede çeşitli kademelerde hakemlik yapıyor. En son yönettiği Kasımpaşa-Başakşehir maçındaki hataları nedeniyle iki haftadır dinlendirilen bu vatandaşın ömür boyu dinlendirilip başımıza bir daha bela olmamasını diliyorum.

Gelelim Özgür Yankaya'ya... Yönettiği her Sivasspor maçında takımımız mücadeleye 1-0 yenik başlıyor. 2012 yılındaki Trabzonspor maçında verdiği kararları dün gibi hatırlıyorum. O kadar uzağa da gitmeye gerek yok. İlk yarıdaki Akhisar maçında Cicinho'nun pozisyonuna önce penaltı çalıp, sonra iptal etmesi ve maçı uzattıkça uzatıp beraberlik golünü Akhisar'a attırması! Konyaspor karşısında takımımıza güvenim sonsuzdu fakat 'bizimle ne derdi olduğunu anlamadığım' bu arkadaş yine bir olaya imza atacak da maçı elimizden alacak diye 90 dakikayı korku içinde izledim. Sizlere soruyorum, Sivas halkı maçlarını hakem korkusu içinde izlemek zorunda mı Dileğim bu üç hakemin ve bunlar gibilerin bundan sonra maçlarımızda görevlendirilmemesi...

Galatasaray karşısında Sergen Yalçın'ın çağrısına kulak vererek tribünlerin dolmasını, takımımızın övgüyü hakeden formunun ve galibiyet serisinin devamını diliyorum. Son olarak kalp krizi geçirdiğini öğrendiğim Asbaşkanımız Faruk Taşseten'e geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.