Türkçemiz, bizim manevi vatanımız, gönül bağımız, ses bayrağımızdır. Türkçe olmadan Türk olamaz. 'Türkçe giderse, Türkiye de gider.' Dilini koruyan milletler varlıklarını devam ettirmişlerdir. Dilini koruyamayan milletler, dinlerini de kaybetmişlerdir. Macarlar, Avarlar, Bulgarlar tarih bunun örnekleri ile doludur. ' Dil ile vatan arasında çok sıkı bir bağ vardır. Bu bağ inceldiğinde vatanın da zayıflaması, hatta elden gitmesi yaşanmaktadır.'' Bizi ezelden ebede kadar bir millet halinde koruyan, birbirimize bağlayan Türkçemizdir.

Türkçeye karşı son zamanlarda büyük bir savaş açılmıştır. Türkçemiz her taraftan bir kuşatma altındadır. Henüz Türkçeyi tam öğrenmemiş 2. Sınıflardan itibaren İngilizce öğretilmektedir. Özel okullarda İngilizce ana okullarına kadar inmiştir. Üniversitelerde Türkçe öğretim yapan bölüm sayısı neredeyse yoktur. İngilizce hayranlığı böyle devam ederse 50 yıl sonra Türkçe kalmaz. Tarihte olduğu gibi aydınlar kendi aralarında İngilizce konuşmaya başlar. Bu da zamanla resmi yazışmalara sıçrar. Zaten sokaklar, işyeri isimleri çoktan İngilizce oldu. TV ler İngilizcenin arka bahçesi gibi yayın yapıyor. Sonuçta Türkçe yok olur gider. Mesele Türk ve Türkçe var olacak mı, olmayacak mı

Türkçemiz milletimizi yüzdüren gemidir. İnancın, hissiyatın, felsefenin, sanatın, fikrin hepsi Türkçemize bağlıdır. Türkçe gidince bunların hepsi gider. Geriye küresel güçlerin ürettiği malları tüketen, alışveriş yapan robot köleler takımı kalır. Türkiye bilimde, teknikte ilerlerse Türkçe kurtulur anlayışı tamamen yanlıştır. Eğer biz Türkçeyi kurtarırsak ancak o zaman bilimde ilerleme sağlayabiliriz. Türkçe bilim yapılamaz anlayışı tamamen yanlıştır. Türkçe, okunuşu, yazılışı aynı olduğu için tam bir bilgisayar yazılım dilidir. BM' de Türkçenin bilgisayar yazılım dili olması teklifine emperyalistler karşı çıkmıştır. Çünkü Türkçenin dünyaya egemen olmasından korkmaktadırlar. Türkçe on bin yıllık mazisi hiç değişmemiş olan sözcükten yeni sözcükler türetme yeteneği ile matematiksel yapısıyla tam bir bilim dilidir. Kütüphanelerimizde bulunan Şemsettin Sami'nin Türkçe sözlüğü bir milyon kelime içermektedir. Sözcük türetme bir dilin gelişebilmesinin, gücünün en önemli göstergesidir. Türkçenin türetim ekleri 191 tane, Almancada bu sayı ancak 60'ı bulmaktadır. İngilizcede daha azdır. Hatta kelimeden kelime türetme yeteneği yok denecek kadar azdır. Dünyadaki dilbilimcilerin ortak görüşü 'Türkçe adeta matematik uzmanlarınca tasarlanmış kadar zengin ve türetilmeye açık matematiksel bir dildir.'

Dünyanın hiçbir ülkesinde yabancı dille eğitim yoktur, müstemlekeler hariç. Almanya'da, Fransa'da, İtalya'da, Japonya'da İngilizce eğitim yapmak kesinlikle yasaktır. Fransa'da Fransızcayı, korumak için yasa çıkarılmıştır. Japonya'da oluşturulan bir komisyonla dillerine giren yabancı kelimelere bilim adamlarınca Japonca karşılık üretilmektedir. Dünya dilinin İngilizce olduğu tamamen yalandır. Eğitim dili yabancı olunca o millet kendi tarihini, edebiyatını, kültürünü öğrenemez, kaybeder. Türkiye'de olduğu gibi tarihine, edebiyatına, kendi kültürüne yabancılaşmış hatta düşmanlaşmış nesiller yetiştirir. Yabancı dille eğitim yapan okullarda öğrenciler konuları tam olarak anlayamazlar. Anlatılan konuda geçen İngilizce kelime fiil mi, sıfat mı Diye düşünürken konu anlatılır, geçer biter. Sonuçta hiçbir şey öğrenemeyen sadece iki yüz eli kelime Tarzan İngilizcesi konuşan, bilimden yoksun nesiller yetişir. Yıllardır İngilizce öğretim yapan ODTÜ ve BİLKENT dünyada ilk yüze girememiştir. Her İngilizce bilen bilim adamı olsa idi ABD 'de çöpçüler de bilim adamı olurdu. Çünkü çok iyi İngilizce konuşuyorlar.

Tarihte Romalılar Kelt kavmini istila etmişler. Keltlileri öldürmeyle, işkenceyle, sürgünle bitirememişler. Bilim adamlarını toplamışlar Keltlileri yok etmek için şu kararı uygulamışlar: Keltlerin dillerini bozmuşlar. Kendi dillerinde eğitimi yasaklamışlar Latince eğitim yaptırmışlar. 50 yıl sonra Kelt kavmi Roma kültürü içinde yok olup gitmiştir. Şimdi bizde de İngilizce ana sınıfına kadar inmiştir. Milletimizin ve devletimizin geleceği büyük tehlike altındadır.

Çare; Karamanoğlu Mehmet Bey'in fermanıdır:'' BUNDAN BÖYLE DİVANDA (DEVLET DAİRELERİNDE), DERGAHTA (OKULLARDA), BARGAHTA (EVLERDE), ÇARŞIDA VE PAZARDA TÜRKÇEDEN BAŞKA DİL KULLANILMAYACAKTIR.''

Kaynak: Hedef Türkiye- Oktay SİNANOĞLU