Çok zor bir coğrafyada yaşıyoruz, burada güçsüzler yaşayamaz. Onlarca millet Anadolu'da yok olarak tarihin çöplüğüne atılmıştır. Bütün enerji kaynaklarının merkezinde adeta bir çıkarma gemisi gibi duran, doğu ile batıyı birbirine bağlayıp, kollarını açmış dünyayı kucaklayan bir kartal gibi, dünyanın başkenti konumundaki Türkiye için birçok devletin gizli, açık emelleri var.
AB, ABD, Anadolu'da sözde Ermenistan ve Kürdistan oluşturmak için açık açık çalışmakta, yayımladıkları haritalarda bunu göstermektedirler. İsrail, Dicle- Fırat-Nil arasında Büyük İsrail hedefini haritalarına, bayrağındaki mavi şeritlerle ifade etmektedir. Eski ABD dış işleri bakanı Rıce: '' Orta Doğuda BOP gerçekleşecek, ülkelerin sınırları değişecek'' diye itirafta bulunmuştu.
Makarios ölmeden önce; ''Daha her şey bitmedi, Kürtlerin eline bir alfabe verir, onları kışkırtırsak Türkiye dağılır' 'diyerek ölmüştü. AB raporlarında ''Türkiye yüzüncü yılı 2023'ü göremeyecek'' demektedir. Eski ABD Başkanı Clinton; ''TÜRKİYE, TÜRKLERE BIRAKILMAYACAK KADAR ÖNEMLİ BİR ÜLKE'' diyerek yaşadığımız terör fitnesinin neredeyse hülasasını açıklamıştır.
Haçlılar savaşta ve barışta münasebet kurdukları her milleti hırıstiyanlaştırmışlardır. Bunun tek müstesnası Türklerdir. Ayrıca Türk Milleti bin yıldır İslam alemini haçlılara karşı korumuş, İslamın bayraktarı olmuştur. Eski Papalık yetkililerinden birisi; ''Biz, Türkleri sevemeyiz, Türkler olmasaydı İslamiyeti Mekke ile Medine'ye hapsedecektik ama Türkler(Tuğrul-Çağrı Bey); Halifeyi, D. Roma ordularının elinden kurtararak Viyana'ya kadar haçlıları sürdüler. Bu gün Londra'da, Paris'te, Berlin'de Roma'da, Nevyork'ta ezan okunuyorsa sebebi Türklerdir'' demiştir.
Türkiye otuz yılı aşkındır teröristler ve emperyalistlerle üstü örtülü bir savaş vermektedir. Türkiye bir cehenneme, iç savaşa sürüklenmek istenmektedir. Haçlıların bin yıldır hedefi hiç değişmedi; ''Türkleri Anadolu'dan atmak'' taktikleri de değişmedi; ''Böl-parçala-yut.'' Bu tuzağa içeriden bilerek veya bilmeden düşenler oldu. Şark Meselesindeki zihniyet devam ediyor. Amaçları Irak, İran, Suriye ve Türkiye'den koparacakları dört parçalı, aslında birleşince tek devlet olacak Kürdistanı kurup, İsrail'e bağlamaktır.
2. Dünya savaşında bir birini boğazlayıp, milyonlarca insanı katleden Avrupalılar farklılıklarını azaltıp, AB adında tek devlet, tek para, tek din, tek bayrak etrafında bütünleşmeye çalışırken bize ''Ayrılıklarınızı ön plana çıkarın, bununla ilgili düzenlemeler yapın'' diye AB uyum yasaları dayatmaktadır. Ne yazık ki yöneticilerimiz ''Farklılıklarımız zenginliğimizdir'' tuzağını dillerine dolamakta, milletimizin birlikteliklerinden ziyade farklılıklarını saymaktadırlar. Oysa Kur'an' da birlikteliğin önemiyle ilgili ayetlerle Allah bizi uyarmaktadır. ''Türkiyelilik'' ucuzluğu milletimizi ayrıştırmaktadır. Türk Milleti tarihin hiçbir döneminde ırkçı olmamıştır. Tarihinde kölelik sistemi olmayan tek millettir Türkler.
Adriyatik'ten-Çin'e kadar bu topraklarda İslamiyeti tebliğ eden, Boşnaklardan, Arnavutlara, Kürtlere kadar birçok milletin İslamlaşmasına vesile olan Türk Milletidir. Yine yüzyıllarca süren Haçlı Seferlerine karşı kendini siper ederek İslam alemini koruyan, İslamın bayraktarı olan Türk Milletidir. Başı sıkışan milletlerin sığındığı tek yer Anadolu'da Türk Milletinin şefkatli bağrıdır. Türk Milleti nereden çekilmek zorunda kalmışsa orada acı, kan, gözyaşı, zulüm ve sömürü vardır. Filistin, Irak, Suriye, Libya Türkün adaletli yönetimine muhtaçtır. Bunlar Kürt kardeşlerimize ibret olmalı, İsrail tuzağına düşmemelidirler.
Çare nedir Çare; Her şeyden önce ordu-millet dayanışması sağlanmalıdır. Siyasetçiler ordumuzun arkasında kararlılıkla, dimdik durmalıdır. Terörün finans kaynakları kurutulmalı, teröre destek çok ağır cezalarla engellenmeli, istihbarat konusunda gereken her şey yapılmalıdır. Teröristlerle mücadele ederken, sivil unsurlarıyla müzakere hatası asla tekrarlanmamalıdır. ÇÖZÜ(L)M(E)DEN KAZANAN SADECE TERÖR ÖRGÜTÜ OLMUŞTUR. Din kardeşliğimiz, tarih, dil, kader, milli birlikteliğimiz en üst seviyeye çıkarılmalı, bölge halkının desteği sağlanmalıdır. Bölgenin güvenliği sağlanarak teröristlerin korkusuyla vatandaşlarımız iradelerinin dışında oy verme baskısı bitirilmelidir. Milletimizin psikolojisini bozan her türlü yayın engellenmeli, İngiltere'deki terörle mücadele kanunları uygulanmalıdır. Televizyonlarda terörü savunan konuşmacılara ABD kanunlarındaki gibi ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Asla güvenlik konusunda hiçbir şey hafife alınmamalıdır. Habur sınır kapısı süresiz kapatılarak, Ovacık Sınır kapısı açılıp Türkmen kardeşlerimizle bütünleşme sağlanmalıdır.
Çareyi binlerce yıl öteden atalarımız haykırmaktadır: Bilge Kağan; ''İsyancı başları ezip, baş eğdirmeden fitneden kurtulamazsınız'', Atilla; ''SINIRLARINIZIN GÜVENLİĞİ TEHLİKEYE DÜŞTÜĞÜ VAKİT SAVUNMAYLA KORUYAMAZSINIZ. TAARRUZ EDİP GENİŞLEMELİSİNİZ.''
Seksen birinci ilimiz Kerkük, seksen ikinci Musul, seksen üçüncü ilimiz Halep olmadıkça fitne bitmeyecektir.