Nilüfer Akıngül

Nilüfer Akıngül

TUTSAK

Tutsak edildiğim ülkenin topraklarından sesleniyorum.

Gömülmeden, şu sarp semayı nasıl aşayım

Gerçeği yalan yemiş, hayalle başbaşayım.

Nefesim kesiliyor kendimi dinledikçe,

Can geliyor canıma az daha inledikçe.

Kökü çürük ağaçta yalvarırken emanım,

Sallanıyorum gözbebeğinde, yüreğimle zamanın.

 

Tutsak edildiğim ülkenin topraklarından sesleniyorum.

Nedir bu çırpınış; paça sökük, yaka kola.

Bir Zümrüd-ü Anka uçuyor, içimde sağa sola.

Hem ebeyim hem sobeyim, tek kişilik oyunda.

Hem hayat, hem ölüm yüreğimin koyunda.

Siyahın göbeğinde, iliklerim kan süzer.

İçimdeki çocuğu, sevdikçe dudak büzer.

 

Tutsak edildiğim ülkenin topraklarından sesleniyorum.

Kaç yağmur yağar, bilmem gözlerimin rengine.

Attığım taşlar döner, deryadaki engine.

Sabahı iki kucak getirir, şafak  yine âma.

Bir sonraki gelişinde geceyi sarar  sana.

Anadan üryan akıl, yalın ayaktır ruhum

Kalbimin atmasına izin verse gururum...

Leylifer

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nilüfer Akıngül Arşivi