Erzurum Üniversitesi Mezunları MTTB camiası olarak  geleneksel olarak yapmış olduğumuz Dostluk ve Vefa buluşmalarının  genel olarak yapılanlarının 21.  buluşmasını SAKARYA'DA 22-25 TEMMUZ tarihlerinde gerçekleştirmiş olacağız. Genel olarak dedim. Çünkü bir o kadar ve belki daha fazlasını ise, lokal olarak gerçekleştirdik. Genel olana katılım tüm Türkiye'den olmaktadır.

Şimdi o buluşmalarımızdan Samsun buluşması sonrası yazdığım bir değerlendirmeyi sizlere sunuyorum. Böylece alternatif bir tatil yapma şansınız olduğunu hatırlatıyorum.

Samsun İlinde yapılan geleneksel Erzurum Atatürk Üniversitesi mezunları vefa toplantılarımızdan sonra; Karadeniz bölgesini yakından tanımak için; gezmek ve bölgeyi daha yakından tanıma kararı aldım. Yıllar öncesinde, O, bölgelere seyahat etme imkanı bulmuştum. Bölgeyi tanıyordum.

Gördüğüm en önemli değişiklik, Karadeniz oto yolu, değişikliği idi. Yıllarca oralarda yolculuk yapmanın sıkıntısını yaşayan, bölge insanı; rahat seyahat etme imkanını bulmuş. Yapılan tüneller sayesinde hem engeller aşılmış hem yol kısalmış hem daha konforlu bir seyahat imkanı sağlanmıştır.

Bölge için, en önemli yatırım olsa, gerektir...

Ulaşım kolaylığının şehirlerin ekonomisine yaptığı katkı, göz ardı edilemez. Bu sayede bölge, turist çeker bir hale gelmiş. Yerli ve yabancı gezgincilerin katkısı, çok önemli olmuş. Turistik mekanlarda konaklamak için yer bulma; sıkıntısı baş göstermektedir.

Samsun bölgenin en büyük ve gelişmiş şehri. Merkez nüfusunun yoğunluğu, bunu göstermektedir.

Geniş tarım alanları, şehrin önemli bir gelir kaynağını oluşturuyor. Düz ve verimli topraklar; bu kaynağın, temelini oluşturuyor.

Bölge insanının beklentileri de farklı, farklıdır. Ordu ve Giresun, Fındık ile yatıp, fındık ile kalkmaktadırlar.

Rize, çay ile, özdeş hale gelmiştir.

Samsun geçen yıllarda yapılan, olimpiyatlar sayesinde; bir hayli yatırım almış gibi gözükmektedir.

Bence, iliklerinize kadar Osmanlı, geleneksel yapılarını görmek, Osmanlı havasını teneffüs etmek isterseniz; Vezirköprü ve de Kastamonu şehrini geziniz...

Vezirköprü'de, Şahinkaya kalyonu,  gezinize; ayrı bir güzellik katar.

Trabzon için, öne çıkan konu; Trabzon Spor, gibi; gözükmektedir.

Sahil boyu, sıra, sıra dizilmiş irili ufaklı ilçeler; doyumsuz güzelliklere sahiptir. Nerede konaklayayım, nerenin meşhur yiyeceği var Nerelere gitmeliyim Soruları, yanıtlarını aramaktadır.

Ancak, Trabzon'un dikkat çeken bir başka özelliği de gördüğüm kadarı ile üç Üniversiteye birden sahip olmasıdır. KTÜ, Trabzon Üniversitesi, Avrasya Üniversitesi...

İl merkez nüfusu şehrimiz kadar olan, yerleşim alanında; Üç üniversite, şehre verilen önemi göstermektedir.

Sinop, yeni yapılan yollar ile; ulaşımı daha kolay hale gelmiş. Şirin ve sessiz bir kent. Turist alma şansı yüksek. Sinop ceza evi, görmeye değer...

İçe doğru giderken Boyabat, karşımıza çıkıyor. Beğendim ve de konakladım...

İç Anadolu' ya doğru yöneldiğimiz de Kastamonu, Osmanlı esintilerinin çokluğu ve de diriliği ile, karşımıza çıkmaktadır. Çankırı'nın sessizliği, bana İç Anadolu şehirlerinin yalnızlığını, çaresizliğini hatırlatan acı bir çığlık sesi, gibi geldi.

İster, istemez dudaklarımdan, VEFA, diye bir kelime döküldü.

Sordum kendi kendime; Vefa toplantılarına katılmak için kilometrelerce yol kat ederek, Samsun'a gelen insanları oraya çeken VEFA, kelimesi; bu bölgeler için; Ülke yöneticilerinin,  dikkatini çekmez mi

Evet, İç Anadolu, mahzun, boynu bükük, çaresiz...

Amma; bir o kadar Vatanına bağlı, Milletine düşkün, İnancını bilen, Dimdik ayakta duran, gururlu ve Canını Bu topraklar için; seve, seve feda eden insanların yuvası...

Bir gün olur, vefa yelleri, buralarda da eser... Taşköprü'nün altından vefa suları geçer...

Hey, heeeeyyy, yine de heeeeyyyy... Köroğlu'nun mekanları, yiğitler ocağı, Hatırlanır bir gün, Kucaklanır, sarıp, sarmalanır... Hala, ümidimiz var...

Ilgaz dağı gibi, yüce ve de; gururlu insanların ocağı. Yapılan merhamet tünelleri ile; donanır...

Vefa dedik ya, Amcaoğlunu Ünyede yıllar sonra görme şansımız oldu. Aile fertleri devlet memuru olunca, gittiğiniz her yerde bir yakınınıza rastlama şansınız hep vardır. Orada, Kızının göreve başlama sevincine ortak olduk. Eğitim ordusu bir nefer daha kazandı. Yolun açık olsun kızım. Cizreli çocuklar seni bekliyor.

Bir başka vefa buluşmasını ise, Rize' de yaşadık. Benim için anlamı çok büyük olan mezun ettirdiğim ve de katkı verdiğim sınıfların en başarılılarından olan sınıfların başında geliyordu. O sınıfın yarısından fazlası Üniversiteyi kazanma şansını yakalamıştı. Katkımız oldu ise, bizlere ne mutlu... O günleri konuştuk...

O yıl mezunlarından Sema isimli öğrencimiz karşıladı. Evlenmiş ve orada bir yuva kurmuştu.  Evet yıllar sonra, Rize' de bir buluşma gerçekleşti. Hanım yıllar öncesinden tanıştığı için, muhabbetle kucaklaştılar. Bu manzaraya şahit olan yol arkadaşım yeğenim Selma ve eşi Mustafa Bey bile duygulandılar. Hasret giderdik. Gah ağladık, gah güldük...

Bu geziden şu anlamı çıkardım.

 

İç Anadolu kentleri; ilgi, sevgi, hizmet bekler, fazla söze hacet yoktur...

 

Bu notu şimdi ilave ediyorum. ''Yazının altına bir not düşmüşüm. Ülke gerçeği olan terör can yakmaya devam etmiş. Bedirhan bebeğin ölümü orada bizi derinden sarstı. Hala terör örgütünün adını bile anmayan siyasetçilerin olduğu Bu Ülkede terör olayları nasıl bitecek merak ediyorum.''

 

Bu arada, Şehitler diyarı Sivas şehrimizden, bir hanım kardeşimiz ve de minik bir yavrumuz, şehitler kervanına katıldılar... Allah mekanlarını Cennet eylesin...

Katillerin barındığı topraklar, onlara kan gölü olsun, cehennem ateşi sunsun...