DEVLET YÖNETİMİ Mİ, STAND-UP GÖSTERİSİ Mİ?

Türkiye yine hararetli bir tartışmanın ortasında: “Kime af gelecek?”
Sorunun kendisi bile başlı başına bir trajedi; ama öyle laflar ediliyor, öyle açıklamalar yapılıyor ki insan bir noktadan sonra “Acaba gerçekten bir ülke böyle mi yönetilir, yoksa dev bir şaka programının sezon finaline mi denk geldik?” diye düşünmeden edemiyor.

Bir bakıyorsunuz, “Terör dâhil devlete karşı suçlar affedilsin ama siyaset yapamasınlar” diyenler…
Hani neredeyse “PKK’lı olabilir ama iyi çocuktur, eve erken geliyordur” diyecekler.

Başka biri ekliyor: “Kadın, çocuk katillerini kastetmiyoruz.”
Ne kadar da zarifsiniz!
Demek ki kırk bin insanı öldüren teröristler bu kategoriye girmiyor.
Onları ayrı tutmuşsunuz, çok ince düşüncelisiniz doğrusu.

Sosyal medyada bir kesim de çıkmış, güya devleti kurtarıyor:
“Teröristler çıksın ama adi suçlular kalmasın.”
Memlekette adaleti böyle sağlıyacağız demek ki!

Bu af tartışmasını en hararetle savunanların arasında, kendine “ulusalcı” etiketi yapıştırıp ulus kavramının sözlük anlamına bile yabancı bir kesim de var. Seçimde binde birlik karşılığı bile olmayan, ama sesleri gür çıkan marjinal grup… Çin ve Rus nostaljisi arasında gidip gelen, kırmızı bayrağı eline alınca kendini bir anda Atatürk’ün gölgesinde yürür sanan bir tayfa.

Bu grubun başında da yıllar boyunca devletin “tehdit” olarak kodladığı, şimdi ise ekranlardan memleketin hangi yasayı kimin için, nasıl çıkarması gerektiğini tarif eden, yaşı epey ilerlemiş bir figür duruyor. Hani şu dün susturulması için cezaevine gönderilen, bugünse kendi kanalından uydudan yayın yapıp ülkenin kaderine dair reçeteler yazan o “aksak” kişi.

Ne oldu?
Dün “devlete tehdit”, bugün “hafızası zayıf iktidarlara akıl veren bilge dede” mi oldu?
Ülke yönetimi böyle bir şey mi?
Adamın dediğini aylar sonra hükümet ve destekçileri aynı kelimelerle tekrar ediyor. Kurucu önder dedikleri terörist başı da onlar gibi düşünüyormuş!

Yani memlekette fikir üretme bitti, “falanca kanalda kim ne dedi?” moda artık.

Bu tartışmalar sürerken ilginçtir, DEM Partili bir yetkili çıkıp “Sadece PKK’lılara özel düzenleme olursa bu adil olmaz” diyor.
Düşünün…
Terör örgütünün siyasal uzantısı bile “Bu iş fazla oldu, biraz ayar verin” diyor.
Oraya kadar gelmişiz yani.

Ben askerliğimi Şırnak’ta yaptım.
PKK’nın “kimlere karşı ne yaptığını” sosyal medya videolarından değil, kucağımda parçalanmış Mehmetçikten öğrendim.
Bölge insanına hizmet veren kamu görevlilerinin nasıl kurban edildiğini gözlerimle gördüm.
O yüzden birileri çıkıp da “teröre özel af” deyince ben de ister istemez soruyorum: Milletin hafızası silindi de biz mi fark etmedik?
Yoksa bazıları kendilerini “devletin sahibi” mi sandı da milletin aklıyla dalga geçiyor?

Bir zamanlar “Atmışını aşan siyaset yapmasın” diye nutuk atan siyasetçi şimdi ülkeyi, kullanım süreleri geçmiş iki ayrı siyasi ekolün desteğiyle yönetiyor.
Biri “aksak, bunak dede”, diğeri “bir ayağı çukurda” diye tanımlanıyor, fakat her nedense ülkenin geleceği bu iki zatın inişli çıkışlı açıklamalarına göre şekilleniyor.

Hani kutsal bir kelam vardır:
“Emaneti ehline verin.”
Biz ise sanki ‘Emaneti ehline değil, ahbap-çavuş ilişkisine göre verelim’ diye yeni bir model icat etmişiz.

“Barış, kardeşlik, demokrasi” adı altında teröre özel af çıkarılacaksa, kimse kusura bakmasın: Bu milletin hafızasına düşen kan lekesi kolay kolay silinmez.
Kırk yıl boyunca evlatları şehit olan bu ülkeye, sadece “teröristleri salalım ama iyi hal indirimiyle” diye yaklaşan kim varsa, tarih önünde hesap verir.

Memleketin ihtiyacı teröre kıyak, yaşlı siyasetçilere hürmet, bulanık kafadan yasa tasarısı dinlemek değil; sadece ve sadece adalet, eşitlik ve devlet ciddiyetidir.

Biz de millet olarak bir gün bunları görürsek, işte o gün gerçekten “affederiz”.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Hasdemir Arşivi

SARI KAFA!

09 Kasım 2025 Pazar 16:05

GEZİ NOTLARIM: LİKYA YOLU

03 Kasım 2025 Pazartesi 11:50

BİR BAŞARI HİKAYESİ

26 Ekim 2025 Pazar 16:01

YENİ ÇEHRESİYLE HAFİK GÖLÜ

20 Ekim 2025 Pazartesi 08:00

ANADOLUNUN FETHİNDE DÂNİŞMENDLİLER

13 Ekim 2025 Pazartesi 12:33

HAKİKAT VE ERDEM ÜZERİNE BİR REJİM

06 Ekim 2025 Pazartesi 14:25

ANAM GİBİ SAR BENİ, SULTAN ŞEHİR

01 Ekim 2025 Çarşamba 12:23

CUMHURİYET’İN YOLCULUĞU

29 Eylül 2025 Pazartesi 11:17

BAŞKANIN BİR BUÇUK YILI

22 Eylül 2025 Pazartesi 13:12

GÜMÜŞÜN GÖLGESİNDE

15 Eylül 2025 Pazartesi 10:37