Öğretim Enstitülerinin süresi 5 yıl olmak üzere kurulmuştu
Bu okullara beş yıllık köy okullarını bitirmiş köy çocukları alınıyordu.
Köy Enstitüsünü bitirmiş çocuklara 20 yıllık zorunlu hizmet süresi getirildi.
Bu okulların masrafları devle tarafından karşılanmaktaydı.
Okulu bitirenler öğretmen olarak köylere atanmaktaydı.
Bu öğretmenler, atandıkları köylerde örnek tarla, bahçe, hayvancılı, marangozluk, her türlü tamir işleri gibi tesislerle köylüye önderlik edecekti.
Bu konular köylüye öğretilecekti.
Her şeyi bildiğini sanan köylü aslında hiçbir şey bilmiyordu.
Atatürk dönemi Cumhuriyet hükümetinin, çağdaş uygarlığa doğru atılan eğim konulu bir devrim hareketidir.
Devlet, köy sınırları içinde verimli toprakları satın aldı.
Alım -satım ve uygulama köy kanunlarına göre yürütülecekti.
Öğretmen, alınan devlet arazisini ekecek ve buradan elde ettiği hububat ve sebze ve meyvelerle geçimini sağlayacaktı. Aynı zamanda bu arazi uygulama olarak kullanılacaktı. Öğrencilere tarımcılık, hayvancılık, arıcılık, bağ ve bahçe ekimi, zanaat, yapılan işlerin bakımı, elde bulunan eşyanın tamiri, canlı hayvanların sağlığının korunması, ahır ve ağılların temizliği konusunda uygulamalı dersler veriliyordu.
Kız ve erkek öğrencilere bunlar öğretilmekteydi.
Atatürk Cumhuriyeti iki koldan insanları eğitiyordu.
Yetişmiş insanlara Halkevlerinde bir çok şeyler öğretirken;
Genç çocuklara da eğitim enstitülerinde uygulamalı ders vermek suretiyle öğrenilmesi gereken bilgileri aktarıyordu.
Dünya gezegeninde yaşayan ve dünya devletlerinde olmayan eğitim konusu, Türkiye'de uygulanmaktaydı. Bu gelişme ve atılım, emperyalizmin çocuğu olan kapitalist devletleri düşündürdü.
Bu hızın önüne geçilmesi gerekiyordu.
Geçilmemesi halinde çağdaş bir devlet olarak ortaya çıkacak olan Türk Devletini yakalamak mümkün değildi.
Emperyalizmin düşüncesine ve soncuna ilerideki yazılarımda değineceğim.
Şimdilik Eğitim Enstitülerine devam edelim.