Cumartesi günü yaşadığımız menfur terör olayından dolayı milletçe başımız sağ olsun. Terör olaylarında hayatını kaybeden gerek sivil, gerekse emniyet mensubu kayıplarımız ciğerimizi dağladı. PKK, DAEŞ, DHKP-C soslu, kendini göstermekten korkan düşman, yaralarımızın üzerine tuz dökmeye, sapladığı hançeri daha da derinlere sokmaya, yaramızı deşmeye devam ediyor. Tarih bir daha gösterdi ki, kalbi Allah'la hiçbir şekilde buluşmamış, dünyadan sonra hesabı kabul etmeyen kişinin sureti insan olsa da, özünün insanlıkla alakası olmuyor. Bunlardan her türlü alçaklığı, hainliği, çukurluğu beklemek lazım.

Gelelim bu olayın bize gösterdiklerine…Türkiye, gezi olaylarından bu yana tarihin tersten akışına şahitlik ediyor. Çok güzel bir atasözümüz vardır ''hırsız içerden olursa kapı kilit tutmaz'' diye. Bu nedenledir ki Osmanlı'nın yıkılışını anlatırken tarihçiler, dıştan bizi yıkamayan düşmanın içten bizi yıkmaya çalıştığını, Osmanlı'da ki, özellikle Abdülhamit döneminde cereyan eden Selanik kaynaklı birçok siyasi oluşumun dış akıl ve destekli olduğuna değinir.

Bu olaylarda tarihin tersten akışı, nerede diyebilirsiniz Gezi olaylarından başlayalım. Ak Parti iktidarında sesi kesilmiş, bastırılmış %50'lik bir blok olduğunu, bu insanların duygu patlaması yaşadığını söyleyen (yine dış destekli) bir elit tabaka günlerce gündemimizi meşgul etti. Gerek cemaatin polislerinin olayları palazlamasıyla, gerekse kendini sivil toplum örgütü sanan, statükocu, malum odanın şımarıklığı sonucu birçok alevi vatandaşımız hayatını kaybetti. Ama Alevi- Sünni çatışması çıkaramadılar. Kobani'deki olayları bahane eden Selahattin Demirtaş söylemleriyle, 6-8 Ekim'de Müslüman Kürt kardeşlerimizin ölümlerine sebep oldu. Ama dindar-seküler Kürtleri birbirine düşüremedi. 7 Haziran seçimlerinin ardından hızını alamayan HDP ve ipinin kimin elinde olduğu belli olmayan PKK, her gün gelen şehit haberleriyle Türk-Kürt kavgası çıkartmak istedi yapamadı.

İçerden yıkamayacaklarını anlayınca, bir de tersten deneyelim deyip, şimdi dışardan yıkmaya çalışıyorlar. Bir insanı öldürmeyen acı, onu güçlendirir. Toplumlar için de bu böyledir. Keşke bu acı olaylarla test etmek zorunda kalmasak kardeşliğimizi, birliğimizi. Ne diyordu şiirin ustası ''Rabbim isterse sular büklüm büklüm burulur, sırtına Sakarya'nın Türk tarihi vurulur''. Her

zaman ümit var olmalıyız, zira ümidini yitiren her şeyini yitirir. Allah'ın izniyle bizi içten de, dıştan da yıkamayacaklarını anlamaları yakındır.

İnşallah daha fazla kanımız akmaz, canımız yanmaz. Yoksa bu kadim toprakların, kadim evlatları olan Türk, Kürt, Ermini, Süryani, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni bütün unsurlarını karşınızda bulacaksınız. Ve tarih bizim karşımıza çıkmış nice imparatorlukların, çağların enkazlarıyla doludur. Yine nesir yerini, şiire bıraksın. Dua ile…

Hep beraber yaşadık bu vatan toprağında Kardeş etmiş bizleri, emrediyor Kur'an'da Kur'an'a bir bakın şöyle, Allah emrediyor böyle Müslümanlar kardeştir, insanı öldürmek haramdır Edirne'den Şırnak'a, Hatay'ından Samsun'a Kırklareli'nden Van'a, Artvin'den Karaman'a Ortağız bir namusa, yaslanmışız sırt sırta

Ne bir karış topraktan, ne de bir vatandaştan Kürt ile Türk kardeştir, ayrılmaz et tırnaktan Müslümanlar kardeştir, Allah bizleri kardeş eyledi Yeter artık üzülmesin analar, Barış içinde yaşamak en hayırlısıdır. Tekirdağ'dan Ağrı'ya, Rize'den Adana'ya Muğla'dan Ardahan'a, Mersin'den Giresun'a Ortağız bir namusa, yaslanmışız sırt sırta

Babamın sözü bana elletme vatanına Kanım var toprağında kem baktırmam ben sana Siirt'ten Sakarya'ya, Bartından Antalya'ya Hakkari'den Aydın'a, Antep'ten ta Sinop'a Ortağız bir namusa, yaslanmışız sırt sırta

Diyarbakır'dan Uşak'a, Mardin'den Zonguldak'a Balıkesir'den Muş'a, Urfa'dan Trabzon'a Ortağız bir namusa, yaslanmışız sırt sırta Şöyle bak şu cihana Türkiyem halin başka Kardeş gelme oyuna bölünmeyiz biz asla.