Kimi basın kuruluşlarının son zamanlarda, sıkça yaptıkları işlerin başında geliyor... Yalancılık.., asparagas haber... algı operasyonları...

Utanmadan, sıkılmadan, hiç bir değer yargısına sahip olmadan, yalancılığa devam ediyorlar. Yaşanan olayları çarpıtmak, olmayan olayları var gibi göstermek; başka yerlerde, başka olaylarda yaşanmış; bazı hadiseleri, Ülkemizde yaşanıyor gibi; anlatmak, resimlemek, akabinde; Müthiş bir algı operasyonunu başarmak... nereye kadar. Bu paylaşımları uluslar arası haber ajanslarına servis etmek... Yaptığınız şeyden utanmıyor musunuz Hangi inandığınız şey; bu yalan söyleme, yalan haber yapma alışkanlığınıza, bir sınır koyacak. Hangi inandığınız değer; sizi asparagas haberden, algı operasyonundan uzak tutacak...

İçleri sızlatan başka bir asparagasın vardığı son nokta... Viagra meselesi... yuh olsun.., yuh olsun...

İnsani ilişkiler açısından; insanları birbirine bağlayan, irtibatlarını güçlendiren, şüphe yok ki; kişilerin karşılıklı davranışları, tavırları ve birbirlerine karşı olan güvenleridir. Güven ve adaleti yıkan, en büyük sebep; yalan söylemektir. Yalan söyleme alışkanlığı; insanların birbirleri arasında olması gereken; en önemli unsuru güveni ortadan kaldırır. Yalanın en tehlikelisi; olmayan, yaşanmayan bir olayı; kurgulayarak, yaşanmış, olmuş gibi, topluma aksettirmektir. Aslında gerçeği farklı olan bir olayı; kendi aklından tekrar düzenleyerek, aslında olmadığı şekilde anlatmaktır. O olayı, kendisinin anladığı bir durumla; Tüm muhataplarına, doğruymuş gibi anlatmak… Buna yeni tabirle algı operasyonu da, diyorlar. Halkı ve kamuoyunu; gerçekte olmayan olaylarla, olmuş gibi, yaşanmış gibi; kabul ederek; topluma doğru bir haber gibi iletmek, o yanlışı bile, bile savunmak; toplumun da; o yalana inanmasını sağlamak... yalanın en tehlikeli olanıdır.

Olayın gerçekliği ortaya çıktığı zaman; bu yalan haberciliği yapanların yüzüne bakmak lazım..., yahut tükürmek...

Ülkemizin bulunduğu konum gereği; kendilerini haklı göstermek adına; bir takım güçler; algı operasyonunu çok iyi kullanmaktadırlar. Bu konuda her alanda, yalan söylemekten, gerçeği gizlemekten çekinmiyorlar. Ellerindeki bütün olanakları bunun için; kullanmaktadırlar. Medya, sosyal medya, uluslararası haber ajanslarına servis etme çabaları; bunların en güzel örnekleridir.

Böyle bir konuda; muhatabınız Halk iken; daha dikkatli olması gereken, siyasi parti veya sivil toplum örgütü mensubu arkadaşlar; Tam tersine olayların daha büyümesi; alevlenmesi için, çaba sarf etmektedirler. Duyarlılıklarını yitirmiş gibi, gözükmektedirler. Böyle bir durumun hiç, bir yarar sağlamayacağını bile, bile; bu çaba ve gayret içerisine girmelerini anlayamıyoruz.

Kişisel olarak, herhangi bir konuda; yalan söylemek, gerçeği gizlemek; o bireyi kandırmaya yetebilir. Söylediğiniz yalan, haber yaptığınız asparagas; tüm toplumu ilgilendiriyorsa; daha dikkatli olmak gerekmez mi Siz, öyle yapıyorsunuz da; farkında olmadığınız bir şey var. Artık çağımız iletişim açısından, yeteri kadar ilerlemiştir. Bu açıdan baktığınız zaman; gerçekleri ne kadar saklayabilirsiniz Ancak, sizin söylediğiniz gerçek de olmayan şeyler; Aslında; Toplumun tüm insanları tarafından, orada olayları bizzat yaşayan insanların şahit olduğu, görünen gerçeklerdir. İnsanlar, orada olayları ve her şeyi yaşayarak, görmektedirler. Kısacası, orada ne olup, bittiğini görmektedirler. Bu anlamda, onların söyleyecekleri şeyler, paylaşacakları bilgiler, görüntüler, önemlidir.

Bütün bunlar bilinirken insanlar neden yalan söyler Karşısındakini kandırmak aynı zamanda kendini kandırmak demek değil midir Yalanın ortaya çıkmasından sonra yalan söyleyen insanının durumunu diğer insanlar açısında bir düşünün Böyle bir duruma kim düşmek ister Ne kadar insanın yüzü bu tür olaylardan etkilenmeyecek kadar, yüzsüzdür. Yüzsüz olsa bile; onun da bir sınırı vardır. Nihayetinde insandır. Hala insani duyguları taşıyorsa bir gün kendi insani duyguları; kendini mahkum edecektir.

Evet, son günlerde; yaşanan bu olaylar göstermiştir ki; ortada bir bilgi kirliliği mevcuttur. Yanlış yönlendirme, yanlış bilgilendirme çabaları, vardır. Bu çabalar, insanımızı; kandırmaya, aldatmaya yöneliktir. Kasıtlı olarak bu çabayı gösteren tüm tarafların; DEVLET kontrolü altına alınması gerekir. Yalan ve asparagas haberlerin en ağır şeklide cezalandırılması şarttır. Zihinleri bulandıran bu tür girişimleri yapanların; yaptıkları yanlarına kalmamalıdır.

Bu tür girişimlerde bulunan tüm taraflar; güvenirliğini yitirmiş duruma düşeceklerdir. Kendileri, yalanla anılan konumlarını, alınlarında bir kara leke olarak; bir ömür boyu taşıyacaklardır.

Bu tür girişimlerin başını; sözde senelerce sağ duyulu insanların desteğini sağlayan basın kuruluşlarının yapması, ne kadar ilginçtir. Bu girişimlerden, amaçlanan nedir Kuru kuruya bir inat, bir cedelleşme olduğunu sanmıyorum... Coğrafyamızın o, tarafının çok karışık olduğu bellidir. Bu karışıklığa; o coğrafyada boy göstermeye çalışan tüm içimizdeki ve dışımızdaki tarafların katkı sağladığı da; bir gerçektir. Tüm ihanet şebekeleri, orada cirit atmaktadır.

O halde; aman dikkat edelim... Zehiri bile; bal ile sunmaktadırlar... AMAN DİKKAT.., BİRAZ DİKKAT....