O kadar biriktirdik ki anlatamam. Yaşımız ilerlerken geride bıraktıklarımızı saymakla bitiremeyiz. Çocukluk yıllarımız, gençlik yıllarımız, yetişkin yıllarımız binlerce anı ile kendi hikayemize malzeme oldu. Hepimiz aslında bir senarist gibi kendi senaryomuzu yazıyoruz. Bir yönetmen gibi kendi yazdığımız senaryonun çekimleri yapıyoruz. Bir film şeridi gibi gözümüzün önünden akıp giderken her şey, kısa metrajlı bir sinema filmine dönüşüyor tüm yaşantımız. Bir ağacın gölgesinde gölgelenmiş gibi hissediyoruz hayatımızın geçen yıllarına baktıkça.

Sırtımızda o kadar yük var ki söyleyemem. Yükledikçe biraz daha diyerek aldıklarımız, her geçen gün kendi ağırlığından daha fazla hissettirmeye başlıyor. Yaş almaktan mıdır yoksa diz kaslarımızın zayıflamasından mıdır bilemiyorum. Ama iyiden iyiye hissettirmeye başlıyor yüklerin ağırlığı. Biraz hafiflemek iyi gelir diyorum bazen. Hafiflemek içinde daha az yük almak, belki de hiç almamak, gerekirse taşıdıklarımızı teker teker bırakmak en doğru hamle olabilir diye telkinler yapıyorum zihnime. Böyle yapmazsam eğer, bir gün kamburun çıkacak diyor arkadaşlarım. Aslında haklılarda. O yüzden yeni kararlar almalıyım ve kendime bir fırsat vermeliyim. Yeni yıl yaklaşırken de yeni yılı bir vesile kılmalıyım. Yeni yılın kendi dünyam için yenilikler getirmesi için bir şeyleri değiştirmeliyim.

Sosyal, siyasal ve toplumsal olaylar karşısında olayları şekillendiren etkin ve yetkin kişilerin sosyal mecralardaki beyanları dikkatimi çekiyor. Onları izlerken zihnime yeni çağrışımların gelmesi, vereceğim kararları şekillendirmeye başladı bile. Bir zamanlar aktif olarak içinde bulunduğum siyasi yapının geçirdiği değişim ve dönüşümün karşısında, halen gönüllerde lider konumunda olan, benimde örnek aldığım, takdir ettiğim ve yol arkadaşı olarak gördüğüm büyüğümün son zamanlardaki beyanatlarını takip ediyorum. Konuşmaları ile, geleceğe dair vizyoner bakışı ile ortaya koyduğu strateji hakikaten mükemmel. Gerek iktidara ve mevcut siyasi organizasyona verdiği cevaplar, parti içi samimi özeleştirileri, gerekse idealize ettiği partisel duruşu karşısında yine gönülleri kazanmaya devam ediyor. Kendisine inanan ve güvenen insanları ise yüreklendirerek motive ediyor. Kendisinin beyanatlarında özellikle vurguladığı bir “arınma” ifadesi ve yönlendirmesi gerçekten de çok önemli bir kavram. Bana da ilham kaynağı oldu.

Arınmalıyız bence de. Biriktirdiklerimizden, yüklerimizden, yanımızda yıllardır taşıdığımız ağırlıklarımızdan arınmalıyız. Zihinlerimizde oluşturduğumuz, hayallerimizi süsleyen muasır medeniyetler seviyesine ulaşmanın heyecanını yeniden hissetmek için arınmalıyız. Öğrendiklerimizi yeniden okumak için, kurguladıklarımızı yeniden yazmak için farklı bir gözle bakmalıyız etrafımıza. Sözlerimiz, yumruklarımız, eylemlerimiz çelişkilerden uzak olmalı artık. Özgürlükten bahsederken despot olmamalıyız. Adaletten bahsederken adaletsiz davranmamalıyız. Hırsızları eleştirirken yolsuzluk yapanlara karşı susmamalıyız. Kim yaparsa yapsın fark etmez.

Yeni bir dünyaya evriliyor dünya. Yeni bir Türkiye’yi şekillendiriyor dünya. Bu süreçte bu dünyanın figüranlarımı olacağız yoksa Cumhuriyeti kuran kurucu aklın yolunda mı ilerleyeceğiz. Türkiye’nin sadece Türkiye’den ibaret olmadığını ne zaman anlayacağız. Kendi topraklarımızda ayaklarımızı sağlam basarak bir asrı geçen bir devletin kurucu liderinin vizyonuna ne zaman ulaşacağız.

Yapmamız gereken duygularla değil somut adımlarla yürümektir. Elimize geçen tüm imkanları kullanmak ve değerlendirmektir. Milletin verdiği yetkiyi kullanarak, toplumla kaynaşarak, halkın içinde olmaktır. Yüz iki yıl önce kurulan devletimizin ilelebet olması ona sadece sözle sahip çıkmakla olmaz. Cumhuriyeti kuran bir siyasi yapı yaşadığımız zaman dilimizde yönettiği kurumlarda artık entrikalarla anılmamalıdır. Hayatı kolaylaştırıcı yaşam alanları oluşturmakla anılmalıdır. Üretmeyi, kalkınmayı ve dünyada lider olmayı öğütleyen bir liderin kurduğu parti kendi içinde kavgalarla enerjisini tüketmemelidir.

Ben kendi adıma, bireysel anlamda, bir değişim ve arınmanın, yeni yılda bana iyi geleceğine inanıyorum. Sosyolojik açıdan ise arınmanın ülkeme yeni yılda daha iyi geleceğine inanıyorum. Siyasette ve yönetimde edinilen tecrübelerin çok şeyler öğrettiğine inanıyorum. Siyasal olarak söylenen sözlerin samimi olduğuna, yeni bir bakış açısı ile hem ulusal hem de uluslararası arena da takipçilerinin üzerinde olumlu etki bıraktığını gözlemliyorum.

Cumhuriyetimizi kuruluşunu gerçekleştiren bir siyasi yapının 21.yüzyılda yine Cumhuriyetimizi çağdaş ve modern anlamda, deneyimli bir liderle, güçlü örgüt yapısı ile layıkıyla temsil edeceğini düşünüyorum. Muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak zor değil. Hak, adalet ve özgürlük kavramlarının içini doldurmak zor değil. Ülkemizi kültür, sanat, teknoloji alanında kalkındırmak hiç zor değil. Yeter ki halkımıza inanalım. Gücümüzü sadece isimlerden değil halktan alalım. Hadi hep birlikte samimi bir şekilde arınalım. O zaman her şey gerçekten de harika olacak.

Selam ve sayılarımla.