İSRAF TÜKETİM ALIŞKANLIĞI SADECE DEVLET TEDBİRLERİ İLE ÖNLENEMEZ

8 yıl önce

 Ey dostlar, Dünyaya yayılmış vahşi kapitalizmin, egoizmin esiri olmayalım, kölesi olmayalım. Unutmayalım; kölelik illa da, kollarımızın birileri tarafından kelepçelenmesi değildir. Görünmeyen kelepçeler, ellerimize zaten takılmıştır. Beyinlerimiz, kültürümüz, yaşantımız, yolumuz, onların esiri olduğu müddetçe; her zaman onların kölesi sayılırız. Alış, veriş çılgınlığı yaşarken hep bunu düşünelim, israf etmeyelim. Yaptığımız israfın, aynı zamanda; Ülkemizi her alanda zayıflattığını unutmayalım. Tüketmeden çöplere attığınız yiyecekler, giymeden kapı önüne koyduğunuz giyecekler, her saniyesini, bir daha geri getirme şansımızın olmadığı boşa harcadığımız zamanlar; üzülerek ifade edelim, her alanda; Devletimize, ekonomimize, zarar vermek anlamına gelmektedir. Böyle düşüncesizce yaptığımız israf alışkanlığı, aynı zamanda insanlığımız adına; utanç verici bir davranıştır. Aynı zamanda israf; kul hakkıdır. Sen kendini tüm hasletleri ile; insan olarak kabul ediyorsan, insanca davranmalısın. İsrafı, sorumsuzca yapmak, ne kadar insani bir davranıştır? Dünyada bir yudum su için; binlerce insanın neler yaptığını unutmamak gerekir. Böyle bir davranış; İnsan olduğunu iddia ettiğin halde; karşındakini insan olarak görmüyorsun, anlamına gelir. Dünyanın ortak zenginliğini, kendi malın zannederek; sorumsuzca tüketiyorsun, demektir. Böyle bir davranış ise; insanlık vasfını taşıma konusunda; kendi kendini kandırıyorsun demektir. Bu tüketim çılgınlığını, yaparken; karşı, fikri savunan insanları; acımasızca eleştirmek, en azından insani bir davranış değildir. Bu anlamda,  İsraf yapmamayı öneren insanlara ait olarak söylediğin kötü sözler, yaptığın kötü davranışlar, sende bir rahatsızlık uyandırmıyorsa; o zaman insanlığını tekrar sorgulaman gerekir. Eğer, söz kötü ise; senin ağzında ne işi var? Davranışlar kötü ise; sen onları nasıl yapıyorsun? Bunları sorgulamak, lazımdır Tüketim ve israf alışkanlığı; her alanda yapılıyorsa; Bir Ülke adına, yapılan en büyük ihanetlerden biridir. İnsani açıdan da sorgulanan bu davranışın; insan psikolojisinden, Ülke ekonomisine kadar; bir, çok zararı bulunmaktadır. Dini açıdan, yasaklanmış olan bu davranış; aynı zamanda, insanların haklarını gasp etmektir. Hatta zorla almak diye de; yorumlanabilir. Devletin alacağı tedbirlerle israfı önleme çabaları, güçlü bir irade olarak ortaya çıkabilir. Ancak, bireysel olarak, insanların mutlak manada destek vermeleri şarttır. Bunun hayata geçmesi için; tüketim ve israf konusunda; yeteri kadar eğitim ve bilgilendirme çalışmaları, yapılmalıdır. Bu açıdan, bakınca; gerekirse, İlk Öğrenim çağındaki çocuklara; bir dönem boyu, sürekli olarak; tüketim çılgınlığından ve israftan bahsedilmelidir. Bu aşamada yetişmekte olan bir çocuğun;  bu konudaki bilgiyi; adı ve soyadını bildiği gibi; temelden bir bilgiye sahip olarak; yetiştirilmesi taraftarıyım. Olayı böyle ele aldığımız zaman; başarabiliriz. Yoksa; sadece Devletin alacağı tedbirler yetmez. Devletimizin ve Milletimizin geleceği için; tüketim çılgınlığının, israf alışkanlığının; Ülkeye vereceği zararlar, hep gündem oluşturmalıdır. Bu konudaki Dinimizin görüşü; hep işlenmelidir. Ulusal Medyanın tüm alanlarında; zorunlu yayın olarak, kamuoyu bilgilendirilebilir. Genç nesiller için; zararlı bir alışkanlık olarak, tanıtılabilir. Konuyu böyle gündemde tutarak; Her açıdan Ülkemizin başına gelebilecek olan, tehlikelerin; önüne geçmiş oluruz. Yetişecek genç nesilleri; bu konuda sürekli bilgilendirmeliyiz. Yapılacak gereksiz harcamaların; aynı zamanda bir insan hakları ihlali olduğunun altını çizmeliyiz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI