İSTANBUL VE ANKARA´DA ŞEHİR GÜNLERİ

7 yıl önce

Son 10 yılda illerimiz adına özellikle İstanbul ve Ankara’da şehir günleri yapılmaktadırlar. Bu aktivite günlerinde  o ile has yiyecek içecek ürünleri, el sanatları, bazı sanayi ürünleri sergilenmeye çalışılmaktadır. Bu arada yörenin kültürel faaliyetlerine de yer verilmektedir. Bunun en güzel örneklerinden biri 2010 yılında Ankara Sivaslı Dernekler Federasyonunun Başkanlığında, federasyonu oluşturanların uyumlu çalışmalarıyla yapılan 1. Başkentte Sivas Günleri, kültürel yönü ağırlıklı, tanıtım gücü yüksek, yabancı misyonlar da dahil her kesime hitap eder nitelikte bir tanıtım aktivitesi gerçekleştirilmişti. O günün bakanları dahil büroklardan, siyasilerden Sivas İl İdaresinden, Sivas oda ve sivil toplum kuruluşlarından büyük destek sağlanmış ve başarılı bir tanıtım aktivitesi oluşturmada onların da büyük katkısı olmuştur. Daha sonra benzer aktiviteler uygulamaya konulmuştur. Benzer diyorum çünkü zamanla bu faaliyetler monotonluk yaratmış,  yeme içme panayırlarına dönüşmüş, tanıtım ve kültürel etkinlikler ikinci planda kalmıştır.  Yani birinciden ikinciye veya sonrakilere gelişerek, farklı uygulamalarla ilgi çeker durumlar yaratılamamıştır. Bu durum, bu düşünce tüm illerin ortaya koyduğu il günleri aktiviteleri için de geçerlidir.                                    

Şehir Tanıtım Günlerinin  daha verimli hale getirilmesi için; İl yönetiminin koordinatörlüğünde özellikle de il kültür müdürlüğünün, il Ticaret ve Sanayi Odasının, il üniversitelerinin, il üretim kooperatiflerinin, İl sanat ve meslek odalarının, grubu bulunan il siyasi parti temsicilerinin oluşturduğu bir konsey tarafından yürütülmesinde fayda vardır. Onların süzgecinden geçirilerek bir formatlar dökümanı oluşturulabilir.  Bu formatlar İlin, her bir ilçeninin özelliklerini, ürettiklerini, ilgi çeken değerlerini, eğitim kurumlarını, turistik yönlerini yansıtır şekilde  standlarda yer alabilir.  Üretim bir tarım ürünü ise onun özelliklerini, yıllık üretim kapasitesini, pazara sürüm zamanını, iletişim  bilgilerini içeren  bir formatla gelişmiş bir sunum yapılabilir. Sadece albenili broşürlerle standların süslenmesi değil günün teknolojisi kullanılarak, videolarla, hatta canlı yayınlarla il, ilçe standları hareketli hale getirilebilir. Özellikle canlı yayınlarla il, ilçeler aktivite günlerini yaşayabilir, aktiviteyi onların da yaşamalarına aracılık edilebilir.  Bu tanıtım Sivas halısı için , cam eşya için, gümüş eşyalar gibi daha bir çok  üretilen değerler için yapılabilir.                                        Sivas Müzesi dökümantasyonunda müzelere sığmayan, depolanmış müzelik eşyalar oldukça fazladır. İşte bunların sergileneceği en güzel yer, en güzel fırsat bu tanıtım günleridir. Onlarca eski, nostaljik eserlerin sergilenmesi kültürle ilgilenenlerin Sivas’a yönelmesi için bu tanıtım günleri çok önemli bir davet yeri olacaktır.                                                                                                                                   Sivas’ın çok zengin açık hava müzeleri vardır.  Bunlar için “ gezi yol haritaları “oluşturmak, çevre illerle birlikte tamamlayıcı tablolar oluşturmak onları aktivite alanında, ulaşım istasyonlarında sunmak Sivas  İç Turizmi için çok önemli bir çağrı olacaktır.

İki üç yılda bir derneklerin benzer şeylerle aktivite göstermesi bir dernek faaliyeti olarak görülebilir elbette bir faydası da olmaktadır. Ama il adına yapılan bir hareketlilikten anlamlı sonuçlar çıkarabilmek, Sivas’a bir ağırlık, bir özellik sağlanmak isteniyorsa iş biraz daha farklı yönlerden ele alınmalıdır. Yapılan masrafların yerini bulması gerekir. Her an değişebilen bürokratlarla değil Sivas’ı şemsiyesi altında tutan tüm güçlerin koordinasyonunda, onlar aracılığıyla oluşturulacak formatlarla yürütülen bir faaliyetin daha faydalı olacağı kanaatindeyim.. Sivas İl dışı derneklerin tümü de bu faaliyetlere bu büyük organizasyonda yer alabilirler. Tanıtım Günleri geliştirilmek, daha fayda getirecek bir noktaya çekilmek isteniyorsa  bir kaç derneğin oluşturduğu federasyonun, bir platformun kapasitesiyle yapılmamalıdır. Gemereğin düzlüğüne, Gemin Belinden ovaya, Gökpınarda suya, Yılanlı Dağına bakıpta proje üretemeylerle değil, Sivas müzelerini sindirmemiş, Ulu Camiyi yaşamamış, Çamşıhı farketmemiş, o büyük çoğrafyanın gücünü değerlendiremeyecek gruplarla değil,  ilin etkin güçlerinin farkındalığında,Başkentten veya İstanbul’dan  Sivas’ı Türkiye’ye yansıtmak çok daha faydalı olacaktır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI