Biri bana bir gün gelecek Hint sinemasını seveceksin deseydi herhalde çok gülerdim.
Çünkü Bollywood sineması denilince aklıma ilk gelen şey, Hint filmlerinin alemeti farikası ve olmazsa olmazı olan ve bir filmde ortalama olarak en az 4-5 kez durduk yere araya giren, o bitmek tükenmek bilmeyen dans sahneleriydi.
Her sinema kültürünü besleyen farklı ögeler vardır fakat film gayet güzel akarken birdenbire araya neden girdiğini anlayamadığı ve beni filmden koparan; saç sakal birbirine karışmış erkeklerle geleneksel kıyafetlerini giymiş zarifçe gerdan kırarak el hareketleri yapan Hintli kızların, 200 kişilik bir topluluk oluşturarak bir koreografi eşliğinde, şarkılar söyleyip dans etmelerine bir neden bulamıyordum.
Eğer bir gün bir Hintli ile tanışırsam, bu dansların, müziklerin sinemalarında neden bu kadar hayati yer tuttuğu konusunda beni aydınlatmasını isteyecektim.
Şu da bir gerçektir ki her ne kadar üçüncü sınıf oyuncuların dördüncü sınıf senaryolarından oluşsa da filmleri, tüm dünyaya ve bize danslarını, müziklerini tanıtmaya muktedir olmuşlardır.
Bu ön yargı bende Aamir Khan 'ın filmini izleyinceye kadar devam etmişti.
Geçtiğimiz yıllarda katıldığım bir programda konuşmacı şöyle bir ifade de bulunmuştu: ‘’ Bence her öğretmen Aamir Khan 'ın, Her Çocuk Özeldir filmini mutlaka izlemeli.’’
Hemen not ettim tabii.
O güne kadar Hint filmlerinden hoşlanmayan beni bir merak sardı. Yönetmenliğini yapıp aynı zamanda oynadığı "Taare Zameen Par" Yerdeki Yıldızlar anlamında olan Türkçeye çevirisiyle ‘’Her Çocuk Özeldir’’ filmiyle beni ağlatmayı da kendine hayran bırakmayı da başardı.
Düzenli aralıklarla izlediğimde de her seferinde aynı duyguları yaşayabildiğim nadir filmlerden biri oldu.
‘’Her Çocuk Özeldir’’ filmini İzledikten sonra çevirdiği diğer filmleri de ister istemez büyük bir merakla kısa sürede izledim.
Bana Bollywood'u sevdiren, 3 saatlik filmleri tek solukta izleten kişinin ta kendisidir desem mübalağa etmiş olmam. Hintçeyi sökmeme de ramak kaldı sayesinde.
Müthiş bir sosyal sorumluluk bilincine sahip olan Khan, Bolywood sinemasına muhakkak ki sınıf atlatmıştır.
İmza attığı harika filmlerinin taşıdığı mesajlara, bahsettiği konuların, değindiği sorunların derinliğine, baktığım zaman; ülkesini değiştirmeye, dönüştürmeye çalışan, çocuk istismarından tutun da kadına karşı ayrımcılığa kadar her konuda savaş veren, ülkesinin sorunlarını, bağımsızlık mücadelesini anlatan usta bir oyuncuyu ve yapımcıyı görüyorum.
Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesi, Britanya sömürge yılları, çocuk istismarı, eğitim sistemi gibi bütün dünyayı ilgilendiren ve birçok kişinin görmezden geldiği konuları işleyerek farkındalık oluşturmayı başarabilmiş.
En gencinden en yaşlısına kadar dünyadaki bütün sanatçılara örnek olması gereken öncü bir oyuncu bu anlamda.
Popüler kültüre karşı çıkmasıyla bir duruşunun olduğunu da söyleyebilirim. Dünyanın değişebileceğine dair inancımı tazelettiği için onu cesur bulduğumu da...
Sanatçı ne yapmalıdır, neyi, nasıl yapmalıdır, sanat topluma bir şeyleri nasıl katar, toplumu eğitmek adına araç olarak nasıl kullanılır, sorularına cevap arayanlar onun filmlerini muhakkak izlemelidir.
1.68 boyunda, 50 yaşında fakat en fazla 30 gösteren, büyük bir enerjiye sahip olan, güzel sesiyle güzel şarkılar söyleyen, dans edebilen, çok güzel ağlayabilen ve ağlatabilen, hislerini güzel aktarabilen, samimi, sempatik oyuncuyu henüz keşfetmemiş olanlar, mutlaka izlenecekler listesine şu filmleri eklemeleri gerekir:
Rang de Basanti (Sarıya Boya)
Bonus: PK (Peekay)
Ghajini,
3İdiots (3 Ahmak )
Fanaa
Özellikle de Her Çocuk Özeldir filmini..
Disleksi olan bir çocuğun dünyası ve hayata bakış açısı çok iyi gözlemlenmiş ve aktarılmış. Başlarda tahammül sınırlarını zorlayan bir çocuğun film sonunda hayata muhteşem dönüşü tatmin edici bir şekilde işlendiğinden izlemeye değer filmlerden. Disleksiyi konu aldığı için tüm öğretmenlere ve öğrencilere kesinlikle izletilmeli.
Öğretmenler hayatta ne kadar etkili olabiliyormuş değil mi? Diyeceksiniz filmin sınunda.
Sadece öğreticiler değil anneler, babalar, kardeşler çocukla ilgisi olan herkes izlemeli bu filmi. Olmayanlar da izlesin inanın kayıp bir zaman olmayacaktır.
Aamir Khan’ ın filmleri neden Oscar almamış bilemiyorum ama seyircinin gönüllerindeki Oscarı almıştır.