İnsanoğlunun her alanda başarılı olabilmesi için öncelikle kararlı olması gerekir. Yeteri kadar kararlı olamamak; tereddüt içerisinde olmak; buna bağlı olarak kararsızlık, her alanda başarısızlığı getirir. O nedenle; zamanla kararlı olmak sabır, ile; eş anlamda bile kullanılır. Her karanlığın bir aydınlığı vardır. Her kıştan sonra bahar gelir. Hayat tekrar canlanır. Ortalığı neşe, sevinç kaplar. Aylarca süren kış günlerinin gittiğine, gelen bahar delildir. Cemreler, onun müjdecisidir. O nedenle bahar sevinç, neşe demektir. Bu karanlık ve sıkıntılı günler de, bir gün geçecektir. Sadece sabretmek ve beklemek, gerekir.

 

Terör olaylarının bu kadar yoğun yaşandığı günler de, sona erecektir. Terörle mücadelenin kararlı bir şekilde sabırla, sonuç alınana kadar devam etmesi gerekmektedir. Önemli olan; ve aynı zamanda yanlış olan; çeşitli bahanelere sığınılarak, farklı yorumlar ortaya koyarak, bu mücadeleden vazgeçilmesidir. Bu geri adım olmadığı müddetçe, sonuç alınacaktır, umudunu taşıyorum. Hem de, tüm iç ve dış destekçilerine rağmen...

 

Devletin zirvesi; yaptıkları açıklamalarda, bu kararlılığa sürekli vurgu yapmaktadırlar. Silahlar bırakılmadan, görüşme  imkanı olmadığını vurgulamaktadırlar. Bu da; kararlılığın başka bir boyutudur. Silah elde iken; barış olmaz, diyorlar.

Atalarımız da bir çok alanda sabır ve kararlılıkla, çok şeyi başarmışlardır. İnsan yetiştirme metotlarına baktığınız zaman; kararlı olmak birinci öncüldür. O nedenle, herhangi  bir  esnaf, sanatkar önce; çırak daha sonar, kalfa ve usta olur. Ama, bu süreç herkes için aynı zamanı ifade etmez.  Araya beceri, kabiliyet, el yatkınlığı gibi unsurlar, girer. İnsanın olayı kavrama melekesi de ayrı bir yer  tutar. Her alanda olduğu gibi, siyaset alanında da aynı kurallar geçerlidir.

 

Terörle mücadele şartlarına baktığımız zaman; Ülkemiz, çırak ve kalfalık dönemini geçmiştir. Bu konuda, uzmanlık, vasfını taşımaktadır. Ustadır.., usta... Senelerdir devam eden terör olaylarından, canı çok yanmıştır.

Terörle mücadeleyi bu anlamda yürüten siyasi irade de; tecrübe, yetenek ve en önemlisi kararlılık, ilkesi öne çıkmaktadır. Yıllardan beri, devam eden, terörle mücadele süreci; bu alandaki gelişimi, tecrübeyi, yeteri kadar artırmıştır.

Son günlerde Ülkemizde yaşanan olumsuz olaylar, umarım en kısa zamanda sona erer. Halkımızın sağ duyusu, olayları doğru değerlendirme, kabiliyeti sayesinde bu badire de atlatılacaktır. Önemli olan, siyasi liderlerin bu süreci sakin ve kararlı bir şekilde geçirmek istekleridir. Halkın demokrasiye olan inancını zedelememeleri gerekir. Bazı siyasi aktörler; farkında olarak veya olmayarak, terör örgütü ve eylemlerine destek vermektedirler. Bu yanlıştan en kısa zamanda geri dönülmelidir. Demokrasi içerisinde mücadele etmek adına yola çıkmış olanların; Demokratik kuralların koyduğu sınırlara geri dönmeleri gerekmektedir. Aynı zamanda bu bir zorunluluktur.

Kuşatma altında olan yerlerden tahliye edilen insanlarımız; orada yaşanan sıkıntıları, en acı bir şekilde dile getirmektedirler. Bu sıkıntılı durumun ortadan kalkması için; Devletin elinin bir an önce orada, ağırlığını koymasını beklemektedirler.

Halkın bu isteğine, yöneticilerin katkı vereceğine inanıyorum. Terörle mücadelenin kararlı bir şekilde ve sabrederek devam etmesi gerektiği inancını taşıyorum. Zira, bu çıkılan yolda; mola vermek veya geri adım atmak; karşı tarafı güçlendirecektir. Bu amaçla çıkılan yoldan, asla geri dönülmemelidir. Silahlar bırakılıp, barış ortamı isteği deklere edilene kadar devam etmelidir. Bu isteğin hayata geçmesi; Bu Vatana gönül vermiş tüm insanlarımızın ortak isteğidir. Anlamsız bir şekilde, bu mücadeleye devam etmek isteyen, terör yandaşları da; umarım en kısa zamanda bu gerçeği görürler. Yabancı devletlerin güdümünde olmaktan kurtulurlar...

 

Evet, Ülkemiz her alanda, SON  KALEDİR… Bizim dışımızda mültecilerin başına neler geldiği herkesin malumudur… Onların bir gelecek Türkiye’ si vardı… Biz  nereye gideceğiz…