GÜLERYÜZLÜ OLABİLMEK

8 yıl önce

Çok az gülüyor, çok çabuk kızıyoruz. Çok konuşuyor, çok az dinliyoruz. Çok nefret ediyor, çok az seviyoruz. Çok istiyor, çok az yardım ediyor, çok az şükrediyoruz. Çok hızlı araba kullanıyor, çok gergin oluyor, çok kavga ediyor, çok az sakin olabiliyoruz. Çok acı konuşuyor, çok kaba olabiliyor, çok az tatlı dilli olabiliyoruz, çok az teşekkür ediyoruz. Çok TV-Bilgisayar-Telefon başında kalıyor, çok geç saatlere kadar oturuyor,  çok yorgun kalkıyor, çok az okuyoruz. Çok eleştiriyor, hiçbir zaman elimizi taşın altına koymuyoruz. Çok üzüyor, çok az sevindiriyoruz. "Elinden geliyorsa kimseyi üzme. Bırak onlar seni üzsün. Çünkü acının sonu vardır, ama pişmanlık hep kalırı " çoktan unuttuk. Çok bencilleştik, ''Müslümanın derdiyle dertlenmeyen bizden değildiri'' unuttuk.  Her gün gelen şehit haberlerine aldırmıyoruz bile. Geçimimizi sağlamayı öğrendik, mal varlıklarımızı çoğalttık; Ama değerlerimizi azalttık. Eskiden hırsıza hırsız, rüşvete rüşvet derdik. ''Rüşveti alana, verene, aracı olana lanet olsun'' hadisine inanırdık, ''Hırsızlık yapan kızım Fatma da olsa cezasını çekecek'' ilkemizdi. Bugün ''Yiyor ama çalışıyor'' diyoruz. ''Hayat, ne aşk davasıdır, ne mal sevdasıdır, ne ekmek kavgasıdır. Hayat, şerefinle, namusunla, onurunla, güler yüzünle insan kalabilme mücadelesidir'' düsturu aklımıza bile gelmiyor. Ülke olarak bölündük, yüzde ellinin hayran olduklarına diğer yüzde elli şiddetle nefret eder oldu. Eskiden sevmesek te, nefret de etmezdik. Ülkemiz ''şükürcüler'' ve ''küfürcüler'' olarak ikiye ayrıldı.  Çıkarımız yoksa birbirimizi sevmiyoruz. Gidiyoruz, esnafın kaşları çatık, asık suratlı. Sanki babasını öldürdük. Devlet daireleri çatık kaşlı zatlarla dolu. Camilere gidiyoruz hocaların ağzından alevler fışkırıyor, cehennemden başka bir bildikleri yok. Müftü, cuma vaazlarında sürekli cemaati aşağılayıp, suçluyor,  hep ''sen'' diliyle konuşuyor, hiç ''biz'' dilini kullanmıyor. ÜLKEMİZDE SEVGİ EKSİKLİĞİ VAR, birbirimize değer vermiyoruz. İnsanımızı çabuk harcıyoruz, başarılı insanları itibarsızlaştırıp,  güçsüzleştiriyoruz.  Ülke olarak, millet olarak huzurumuzu kaybettik. Herkesten, her şeyden şüpheci ve korkar olduk. Maddeten her şeye sahip olabilsek bile HUZURUMUZ KALMADI, mutlu ve umutlu değiliz. Peygamberimiz; ''Asık suratlı olmak büyük günahlardan, güler yüzlü olmak sevaplardandır'' buyurur. Kendisi kahkahalarla gülmezdi ama asık suratla durmazdı. Sürekli güler yüzlü davranırdı insanlara. ''CİDDİYET, PRENSİPLERLE OLUR; SURATTAKİ CİDDİYET SURATSIZLIKTIR.'' Güler yüzlü olmak; İnsanın kendisine, ailesine, etrafına olumlu havanın oluşmasına neden olur. Peygamberimiz bir gün arkadaşlarına sadaka vermenin önemini anlatıyordu. Bir sahabe sordu; ''Sadaka verecek gücü olamayan ne yapsın'' dedi. Peygamberimiz; ''Bir hurma da olsa sadaka veriniz'' deyince, sahabe; ''Bir hurma verecek gücü de yoksa'' diye sorunca Peygamberimiz; ''Gülümseyin, sadaka verecek hiçbir şeyiniz yok ise; İnsanlara gülümseyiniz, güler yüzlü olmak sadakadır'' buyurdular. ''İnsanları geçimsiz yapan sevgisizliktir. Birbirlerine düşman eden iletişimsizliktir. Güzellikten yana ne varsa yok eden ilgisizliktir.''  ''Yola çıkınca her sabah, Bulutlara selam ver. Taşlara, kuşlara, Atlara, otlara, İnsanlara selam ver. Ne görürsen selam ver. Sonra çıkarıp cebinden aynanı, Bir selamda kendine ver. Hatırın kalmasın el gün yanında. Bu dünyada sen de varsın! Üleştir dostluğunu varlığa, Bir kısmı seni de sarsın.''  ''Ağlayanı güldürmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerlidir. Gülme yeteneğini kaybetme! Gülmesini bilmeyenin ağlamasının anlamı yoktur.'' Olumsuz bir bakışla olumlu hayat yaşanamaz. ''Birini yenmek kolaydır, asıl olan birini kazanmaktır. Her birimiz tek kanatlı melekleriz ve bizler ancak birbirimizi kucaklayarak uçabiliriz. Gülmesini bilirsek; Başkalarına acı vermeyi unuturuz.'' İnsanların işinde, evinde, çevresinde mutlu ve başarılı olmanın ilk adımıdır; Güler yüzlü olmak ve hayata olumlu bakabilmek. Eşler birbirlerine ve çocuklarına güler yüzlü davranmalıdır. ''Kadınlar için iltifat tamirci gibidir; Bozulan morali anında düzeltir.'' Peygamberimiz; Müslüman olmanın koşulu olarak birbirimizi sevmeyi emrediyor; ''Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız'' buyuruyor. Selam olsun, birbirini karşılıksız, Allah için sevenlere, Selam olsun her şeye rağmen güler yüzlü olabilen insanlara.

YAZARIN DİĞER YAZILARI