?´ NAMAZINI KIL KIZIM, BABANIN PEYGAMBERLİĞİ SENİ KURTARMAZ´´

8 yıl önce

Peygamberimiz her sabah namaza giderken kızı Fatma’nın evine uğrar; ‘’Kalk kızım kalk, namazını kıl. Babanın peygamberliği seni kurtarmaz’’ derdi. Peygamberimizin ‘’iki gözümün nuru’’ dediği kızı Fatma’yı namaz kılması için uyarmak ve uyandırmak ihtiyacı duyuyordu. Çünkü Müslümanlıkta namazı iki kısım insanlar kılmazlar; Deliler ve ölüler.

Rahmet Peygamberi hayatında iki olay dışında beddua etmemiştir. Müslümanlığın ilk yıllarında Kabe’de namaz kılarken yeni kesilmiş devenin işkembesini pislikleriyle başına geçiren Mekkelilere beddua etmemiştir. Taif’te İslama davet ettiği Taifliler tarafından taşlanıp, eli-yüzü kan revan içinde kaldığı zaman bile Peygamberimiz beddua etmemiştir. Ellerini kaldırıp; ‘’Allahım bunları helak etmeni değil, bunlardan sana secde eden kullar olmaları için dua ediyorum’’ demiştir. Mübarek yüzünü kanlar içinde bırakanlara beddua etmeyen Peygamberimiz; İslama davet için gönderdiği elçileri şehit eden Romalılara ve Arap köylülerine beddua etmiştir. Hendek Savaşı sırasında öğlen, ikindi, akşam namazlarını kılamayan Peygamberimiz; ‘’Allah’ım namazımızı kılmamıza engel olanları kahreyle’’ demiştir. Kendisini taşlayanlara bile dua eden Peygamberimiz, namaz kılmasına engel olanlara çok kızmıştır.

Olayın dikkat edilmesi gereken bir başka önemli yönü de savaşta bile namazın kılınması emredilmiştir. Bir gurup Müslümanlar savaşa devam ederken başka bir gurup namazın farzını iki rekat seferi olarak kılarlardı. Savaşta bile namazı terk etmek yok İslamda.

Bir gün işlerinde kendisine yardımcı olan sahabeye Peygamberimiz; ‘’Benden ne istersin’’ der, sahabenin; ‘’Dünyalık bir şey istemiyorum, arzum Cennette seninle beraber olmak’’ isteği üzerine Peygamberimiz; ‘’Öyleyse namazlarını kıl ve çok secde et ki kendi hesabına bana yardımcı ol’’ demiştir. Namazsız hiçbir şey tamam değildir.

Her gün sabah ezanında; ‘’Essalatü hayrün minen nevm-Namaz uykudan hayırlıdır’’ nidası Müslümanların kalplerini titretecek bir çağrıdır. Günde beş vakit ezanda; ‘’Haydin namaza, haydin kurtuluşa’’ çağrıları namazın İslamdaki öneminin en güzel örnekleridir. ‘’Sabah namazına kalkmak aşk işidir. Allah’tan başka hiçbir güç, her gün ama her gün, kurt, kuş uykuda iken insanı ayağa kaldırmaya cesaret edemez.’’

‘’Namaz sancıma ilaç, yanık yerime merhem,

Onsuz ebedi hayat benim olsa istemem.

Şu kasvet dünyasında kalmadı özlediğim,

Namaz vaktinden başka anını gözlediğim’’

İnsanın, Allah’a en yakın olduğu an namazda başını secdeye koyduğu andır. Peygamberimize soruldu ‘’Allah’ın en çok sevdiği amel hangisidir?’’ ‘’Vaktinde kılınan namazdır’’ cevabını verdi Allah’ın Elçisi. Yine bir hadiste; ‘’Namaz dinin direğidir, onu terkeden dinini yıkmış olur’’ der Allah’ın resulü. Namaz, Kur’an’da 70 defa ile en çok emredilen ibadettir. Namaz mü’minin miracıdır.

Peygamberimiz vefatından önce hastalıktan baygınlık geçiriyordu, her kendine geldiğinde etrafındakilere; ‘’Namazınızı kıldınız mı?’’ diye soruyordu. Bu durum birkaç defa devam etti. ‘’Namaz namaz namaz’’ diye ruhunu teslim etti.

Ne yazık ki son zamanlarda namaz kılıp kul hakkı yeme hoş görülür oldu. ‘’Çalıyor ama çalışıyor’’  hastalıklı mantığı kabul görür oldu vatandaşlarımız arasında.

Allah, Kur’an’da; ‘’Yazıklar olsun o namaz kılanlara! Onlar namazlarından gafildirler.’’ (Maun Suresi) ‘’ Namaz kötülüklerden alıkoyar.’’ (Ankebut Suresi) buyurmuştur. Peygamberimiz; ‘’Devlet malından bir hırka çalanın namazı kabul olmaz, savaşta bile ölse şehit olmaz. Kimin namazı kendisini kötülüklerden alıkoymuyorsa onun namazı yoktur. Bir lokma haram yiyenin kırk gün namazı kabul olmaz’’ buyurmuştur.

 Namazın farz olduğu Miraç kandilimiz kutlu olsun.

YAZARIN DİĞER YAZILARI