3 NİSAN 2017 günü Sivas Valimiz Sayın Davut GÜL İhramcızade Kültür ve Sanat Merkezimizi ziyaret ederek bizleri onurlandırmışlardır, kendisine tüm sanat eğitmeni arkadaşlarım adına Teşekkür ediyorum? Bu hafta şahsımın da Zanaatını icra ettiği eski ÇORAPCI HANI şimdi İHRAMCIZADE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ hakkında bilgilendirmek istiyorum. Sanat merkezinden sorumlu belediye personeli Ümit Hüseyin ÇELİK´in de konu hakkında bilgilerinden istifade ediyoruz. Sanat Merkezimiz Sivas Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğüne bağlı olarak faaliyetlerine devam ediyor, yaklaşık 5 yıldır sanat merkezindeyim buraya karadenizin tamamı olmak üzere yurdun her bölgesinden binlerce insanın kilometrelerce uzaklıktan sadece İHRAMCIZADE İSMAİL HAKKI TOPRAK (k.s.) hazretlerinin vekalesini görmek ve kokusunu almak için geldiklerine kendim bizzat şahidim, inanın o insanlar VEKALEYE adım atar atmaz gözlerinden yaşların döküldüğü ve seslerinin kısıldığı konuşamaz derecede masumlaştıklarını gözlerimle gördüm? çorapçı hanından İhramcızade kültür sanat merkezine yolculuk yapalım;İsmâil´im Azam sensinGülyüzlü tazem sensinDört kitabın hakkı içinGönlümde gezen sensinİhramcızade Kültür ve sanat Merkezi, eski ismiyle Çorapcı hanı 150 yıllık tarihi geçmişiyle bir dönem Sivas ta Ticaret ve konaklama merkezi olarak kullanılmış, Sivasımızın Büyük Evliyalarından Allah dostu Nakşibendi tarkatının Halidiye kolu Mürşitlerinden İSMAİL HAKKI TOPRAK (K.s) Hazretlerinede ev sahipliği yapmış tarihi handır. İhramcızade Hazretleri burada 19 yıl irşat görevine devam etmiş insanları iyiliğe ve doğruluğa sevk etmiştir.Tarihi hanın alt katında kuru gıdacılar, yüncüler gibi esnaflar faaliyet ederken üst kat ise Otel olarak kullanılmaktaydı. Hanın üst katında efendi hazretlerine bir oda kiralanarak burada güya komisyonculuk yapıyormuş gibi gösterilerek rahatça ihvanlarına irşad etmesi sağlanmıştır. Çorapcı hanı gelmeden evvel kısa bir sürede Çitil Handa kalmıştır. Bu yıllarda Efendi hazretleri bir kısım çevrelerden manevi baskı görmüştür, sıkıntılar çekmiştir.İhramcızade ismi ise Anne tarafının yani soyunun Kabe nin örtüsünü değiştirmekle görevli bir aile oldukları için bu adla (EHRAMCILAR) olarak anıldıkları söylenmektedir.İhramcızade Hazretlerinin kısaca hayatından bahsedecek olursak;(D.1880-Ö.1969)Kendisi Sivasta Sarışeyh Mahallesi (Nalbatlarbaşı) nde doğmuş, ancak kendi ikametgahı Örtülüpınar Mahallesi olarak geçmektedir. Efendi Hazretleri doğmadan evvel annesinin uzunca bir süre çocuğu olmamış, Sivasta yaşayan bir paşa hanımının ifadesiyle; "Ayşe hanım bir oğlan elbisesi diktir Hacca gidince götür Peygamberimiz (Sav)in kabrinin yanına koy ve dua et" diye öğüt verir. Annesi aynı şekilde denileni yapar Peygamberimizin Kabrinin yanında Allaha niyazda bulunur ve "Allahım Habibin suyu hörmetine bana bir erkek evlat ver, Camii kölesi yapayım" diyerek dua eder. Hac görevinden sonra Sivasa dönerler. Bir müddet sonra bir oğulları olur manevi bir işaretle adını İSMAİL HAKKI koyarlar.Validesi Ayşe hanım rüyasında Peygamberimizi görür ve peygamberimizin kendisine ;"Biz İsmaili kendi toprağımızdan yoğurduk ekşitmedik ve sana hediye ettik"dediğini beyan eder.İhramcızade Hazretlerinin çocukluğu Nalbantlarbaşı Mahallesinde geçmiş ancak Babasının Adliye Başkatibi görevinden dolayı Sıbyan mektebini Hafik ve Zara ilçelerin de okumuştur. Daha sonra Sivasta Askeri Rüştiyeye devam etmiştir. 2. Cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ ile sınıf arkadaşıdır. Bundan sonra ise Şifaiye Medresesine devam etmiş, burada Arapça, Farsça dillerine ana dili gibi vakıf olmuştur. Manevi hayatın temelleri burda atılmaya başlanmaştır.Efendi Hazretleri üç evlilik yapmış, günümüzde yaşayan bir oğlu Kazım TOPRAK Efendidir.Efendi Hazretleri Sivasta yaşayan Arap şeyh Hazretlerine 5 yıl kadar hizmet etmiş şeyhi kendisine "oğul bizimle işin bitti" diyerek izin vermiştir. Daha sonra Validesininde şeyhi olan Tokatlı MUSTAFA HÂKİ efendiye intisap etmiştir.Efendi Hazretleri bir arkadaş gurubuyla Tokatlı Mustafa Hâki hazretlerini ziyarete giderler , kendisi hemen kapının girişine oturur Şeyh Efendinin dikkatini çeker ve sorar; sen Ayşe Hanımın oğlumusun o da evet efendim diye cevap verir. Efendi hazretleri odadan çıktıktan sonra Mustafa Hâki Efendi ihvanlarına dönerek;"İşte bu kapıya yakın oturup ,kalkıp giden genci gördünüzmü o bizde ne varsa aldı görürdü" der.İhramcızade Hazretlerinin fiili olarak Şehylik postuna oturması ise Mustafa Hâki Efendinin vefatıyla başlar. Mustafa Hâki Efendi vefatından üç gün önce oğlu Bahattin Efendiyi yanına çağırarak ,oğlum İhvanı idare etme görevi benden sonra Sivastaki İhramcızade İsmail Efendiye verildi diyerek bir kısım şahsi eşyalarını (Sarık,Cübbe,Tesbih gibi) Sivastaki Efendi hazretlerine götürmesini söyler.İhramcızade Hazretleri bir akşam evdekilere; hazırlanın bir misafir gelecek der ve biraz sonra kapı çalınır gelen kişi Bahattin Efendidir. Babasının vasiyetini İhramcızade Hazretlerine anlatır ve getirdiği emanetleri teslim eder. Ancak Efendi Hazretleri önce bu görevi kabul etmek istemez ve şöyle der: Canım MUSTAFA TAKİ EFENDİ (Sivasta yaşayan) bizden hem yaşça büyük hemde tarikatta bizden eskidir, bu görevi ona verelim hemde benim seyri sulük dersleri almak gerek diyerek görevi kabul etmek istemez. Ancak ihvanlarla yapılan uzun müzakerler sonucu orta bir yol bulunarak, vekaleten görevin Mustafa Tâki Efendiye verilmesine karar verilir .Sabahleyin hep beraber gidilir ve durum aynı şekilde anlatılır Mustafa Tâki Efendi de olumlu karşılayarak görevi kabul eder İhramcızade ve ihvanlar hep beraber intisap ederek hizmete devam ederler .Efendi Hazretleride 21 gün seyri süluk derslerini tamam etmiştir.Mustafa Tâki Efendinin 1925 yılında vefatıyla İhramcızade Hazretleri Zahiri olarak İrşat vazifesini yapmaya başlamıştır.Bundan sonra çevresini, milli sınırları aşan bir bağlılık dalğası sarmış, bu sayı yüzbinleri aşmıştır. Şeyhlik görevini tam 48 yıl sürdürmüştür.İhramcızade Efendiyle ilgili kendisiyle bizzat görüşme ikmanı ve sohbetinde bulunmuş ihvanları tarafından paylaşılan çok miktarda menkıbeleri vardır. Kerametlerine şahitlik edenler vardır. Efendi Hazretleri birçok hayır işlerinde öncü olmuş insanları teşvik etmiştir Ulu caminin tamiri, Hayırseverler Camiinin yapımı, Tozanlı Köprüsünün yapımı gibi daha birçok hayır işleri. Bu hayır işerini yaparken çok kezde büyük sıkıntılar çekmiştir. Bir misal verecek olursak:1938 Yılı 38 Gün 38 İhvanla hapis yatmıştır. Efendi hazretleri Zara ilçesinin Cencin Köyüne içme suyu getirmek için Su boruları alır, hazırlıklar devam ederken yanında arkadaşı Makinist Osman Efendi ve başka bir ihvanla bir kamyonun şoför mahallin de köye gitmek için yola çıkarlar yolda giderken de hem sohbet ederler hemde boruların geçeği yerleri konuşurken arkadaşı Efendiye, Efendim şu dağın arkasından gelirsek çok zaiyatımız olur der . Kamyon şoförü ise konuşmaları dinler ve kendi kendine bunlar Şeyhleriyle bir olup Devlete rejime baş kaldırıp ayaklanacaklar diyerek jandarmaya şikayette bulunur. Efendi hazretleri ihvanlarıyla otururken Jandarma gelir ve hepsini alıp hapse atarlar tam 38 kişi 38 gün hapiste yatarlar suçsuz oldukları anlaşılınca berat ederler ve çıkarlar.Efendi Hazretleri kendilerini şikayet eden o kamyon şoförüne hediye almak ister fakat hanımı; Efendi sizi suçsuz yer hapse attıran adama ne hediyesi alıyorsun deyince :O gönlü güzel insan şöyle cevap veriyor. "Hanım demek ki hapiste İrşad olacak terbiye olacak insanlar varmış Allah bizi oraya görevlendirdi, O şoför ise sebebi oldu" diye cevap veriyor ve kin tutmadığını ifade ediyor.İhramcızade Hazretlerinin dünya seferi ve 48 yıllık mürşitlik hayatı Temmuz ayının ikinci haftası başlayan bir hastalıkla 2 Ağustos1969 Saat 9.30 da son buldu?Dünyada son sözü; Namazınızı kıldınız mı? Olmuştur.